12 Eylül’de yaşananların hafızalardan silinmediğini belirten Emir, şöyle konuştu:
“İşkenceler, uzun yargılamalar, idamla sonuçlanan ve hepimizin yüreğinde acılar bırakan adli süreçlere tanık olduk. Siyasi partiler kapatıldı ve 12 Eylül darbecileri, bütün demokratik toplumun üzerinden buldozer gibi geçti. Maalesef hala 12 Eylül ile olması gerektiği gibi yüzleşebilmiş ve hesaplaşabilmiş değiliz.”
Emir, 12 Eylül’de açılan yaranın hala açık olduğunu ifade ederek, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Demokrasinin yarası hala kanamaktadır. 12 Eylül ile olması gerektiği gibi yüzleşilememiştir. Gereken hesaplaşma yapılamamıştır. ’12 Eylül’den beslenenlerin , 12 Eylül kafasındakilerin, 12 Eylül anayasasını değiştireceğiz’ iddiasıyla bugün yeni anayasa yapma gayretleri de aslında göstermeliktir. Türkiye’yi daha geriye götürme çabaları olduğunu da açıkça biliyor ve görüyoruz.”
Emir, Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesinin, Türkiye’yi derinden sarstığını belirterek, “Bugüne kadar gerekli işlemlerin yapılamamış olması, Narin’in bulunması aşaması, cinayetin üstüne gidilmesi noktası, adliyenin, kolluğun, polisin etkili ve hızlı tedbir alamaması, etkin bir soruşturma yapılamaması ile karşı karşıyayız. Narin’in bedeni ancak 19 gün sonra bulunabildi. Türkiye’de açık bir tiyatronun oynandığını görüyoruz. Deliller karartıldıktan, yok edildikten sonra Narin’in bedenine 19 gün sonra ulaşılıyor.” ifadelerini kullandı.
Benzer davalarda da sanıkların bir süre sonra delil yetersizliğinden beraat ettiklerini dile getiren Emir, “Etkili soruşturma, kovuşturma yapmayan İçişleri Bakanından başlayarak yeterli müdahaleyi yapmayan, Narin’in cesedinin bulunmasını 19 gün bir şekilde bekletenlerin hepsinden hesap soruyoruz ve şikayetçiyiz.” dedi.
CHP’li Emir, çocuklar korunamadığı için bu tarz olayların yaşandığını ve bu konuda mutlaka önlem alınması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Meclis’te asli komisyonlara bir ek yapılmalı. Çocuk Hakkı İzleme Komisyonu kurulmalı. Çocuklarımız son derece travmalara açık bir şekildeler. Şiddete açık bir şekilde açıklar ve korunmaya muhtaçlar. Türkiye’deki rakamlar açıkça bunu ortaya koyuyor. Çocuk Haklarını İzleme Komisyonu asli bir komisyon olarak Meclis’te görev yapmalı. Çocuk haklarını izlemek, sorunlarını yerinde tespit etmek ve bu konuda Meclis komisyonu marifetiyle tedbirleri almak gibi bir görevi vardır.”