Soru üzerine Özel, Türkiye’nin 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’ndan boynu bükük döndüğünü belirterek, CHP’li belediyelerin olimpik başarıların artırılması konusunu Sosyal Demokrat Belediyeler Eş Güdüm Konseyi’nde değerlendirdiğini anlattı.
Konsey toplantısında bir dizi karar alındığını kaydeden Özel, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin 1940’larda 9 altın aldığı olimpiyatlardan 80 yıl sonra altınsız dönüyorsak, bu başta karakucak güreşlerine yeterince önem verilmemesindendir. CHP’li belediyeler olarak ata sporumuzda mindere sporcu yetiştiren karakucak güreşlerine, yağlı güreşlere verdiğimiz kadar önem vermeye, burada sporcuların yetişmesine katkı sağlamaya çalışacağız. Olimpiyatta hak ettiğimiz altınları yeniden kazanabileceğimiz günler için güreşçilerimize destek olmaya başlıyoruz.”
Bir gazetecinin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Bize çevre dersi vermeye çalışanlar İstanbul’un en güzide yerlerini para babalarına peşkeş çekiyorlar’ dedi, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki sorusuna karşılık Özel, şunları kaydetti:
“Ortada söylenebilecek bir şey var o da geçen gün ortaya çıkan Adnan Oktar’ın kaçak villası da değil, onların döneminde yapılmış olan villasına verilen tadilat ruhsatının istismarı. Haber alınır alınmaz da mühürlendi. Bula bula koca İstanbul’da kusur diye bize bunu bulup da söylüyorsa gerçekten söyleyecek söz yok. O İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda 4 gökdelen vardı İstanbul’da, bugün 265 gökdelen var. İstanbul’un bağrına 261 hançeri saplayan, oradaki bir tadilat için ruhsat alıp alelacele yanlış işler yapan, fark edildiğinde mühürlenen bir evi bize hesap olarak soramaz. İstanbul, o geldiğinde 4 gökdelene muhatapken, 265 gökdelen onun veya onun partisinin belediye başkanları döneminde İstanbul’un silüetine hançer gibi saplanmıştır. En son konuşacak kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır.”
Erdoğan’ın, Meclis’teki Can Atalay oturumuyla ilgili muhalefet partilerine yönelik eleştirileri anımsatılan Özel, şunları söyledi:
“Ben Sayın Ahmet Şık’ın kendisiyle konuştuğumda da, Meclis’teki konuşmamda da, bütün değerlendirmelerimde de Sayın Şık’ın üslubunun Meclis’in yapısına, ruhuna uygun olmadığını söyledim. Hatta bu konuda beni eleştirenler de oldu. Ahmet Şık, saygı sınırlarını aşmış olabilir ama bir yandan dönsün baksın Alpay Özalan denilen organizma ne yapıyor? Kürsüye saldırıyor, kan akıtıyor, kadına karşı şiddet uygulanmasının ön ayağı oluyor, olayları başlatıyor. Alpay Özalan’a hiçbir şey söylemeyip Ahmet Şık’a laf söylüyor.”