CHP Lideri Özgür Özel: Türkiye’yi 10 yıl CHP yönetirse maaşlardan değil ama fiyatlardan birer sıfır atılacak

CHP Lideri Özgür Özel: Türkiye’yi 10 yıl CHP yönetirse maaşlardan değil ama fiyatlardan birer sıfır atılacak

Özel, Balıkesir’de Gömeç ve Ayvalık Belediyelerini ziyaret etti. Ziyaret sırasında, Türkiye’nin gelecekteki ekonomik durumu hakkında açıklamalarda bulunan Özel, “Yapılacak ilk seçim, bir yönüyle yeniden referandum olacak. Bu sefer referandum; zengin, müreffeh Avrupa’nın bir parçası, hukukun üstünlüğünün kalkınma getirdiği bir Türkiye mi, yoksa Şanghay İşbirliği Örgütü’nde olduğu gibi güçlü liderlerin yoksul haklarının olduğu bir Türkiye mi olacak? Eğer gelecek seçimlerden sonra Türkiye’yi 10 yıl CHP yönetirse maaşlardan değil ama fiyatlardan birer sıfır atılacak, net. Ama AK Parti yönetirse fiyatlara bir sıfır daha gelebilir ama maaşlardan kimse bir şey beklemesin” şeklinde konuştu.

Özel, 31 Mart yerel seçimlerinden başarıyla çıkan belediyelere ziyaretlerini sürdürüyor. Özel, Balıkesir programının ikinci gününde Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin’i makamında ziyaret etti. Ziyaretinde Özel’e, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, PM üyeleri, CHP Balıkesir İl Başkanı Eren Köybaşı eşlik etti.

Ayvalık Belediye Başkanı Ergin, yerel seçim başarısının genel seçimlerde iktidarı getireceğini belirterek, “Ayvalık’ı ve sorunları biliyoruz. Bununla ilgili gereken çalışmaları yaptık. Önümüzdeki süreç Ayvalık ve bizim için daha büyük bir başarıyla gerçekleşecek. Sizlerin liderliğinde Türkiye genelinde büyük bir başarı elde ettik. İnşallah bizlerin başarılarıyla da CHP’yi ilk seçimde de iktidar yapacağız. Buna inancımız tamdır. O sebeple belediye başkanlarına da belediyelere de bürokratlara da büyük görev düştüğüne inanıyorum” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ziyarette yaptığı konuşmada 31 Mart seçimlerinde elde edilen başarıyı ‘vatandaşın kredisi’ olarak nitelendirdi. Özel, şunları söyledi:

“Mesut Başkanın şahsında öncelikle hem kendisine hem CHP’li Belediye Meclis Grubu’nu hem de diğer partilerle seçilen belediye meclis üyelerini tebrik ediyoruz. Sonuçta demokrasi, Anayasa’ya göre seçimler sonucunda iktidar iki şekilde tarif ediliyor. Biri merkezi yönetim biri yerel yönetimler. 31 Mart seçimlerinde Türkiye nüfusunun yüzde 65’i, Ege’deki Balıkesir’i de sayarsak dokuz ilin dokuzu da CHP’li belediyeler tarafından yönetilmeye başlandı. Balıkesir’de de dört belediye dışında bütün belediyeleri CHP’li belediye başkanları yönetti. Ve nüfusun neredeyse yüzde 95’ine yakın bir kısmını CHP’li belediye başkanları yönetiyor. Bu büyük bir teveccüh, aynı zamanda büyük bir sorumluluk. Bugün Mesut Başkanın cebindeki anahtar belediyenin kapısının ya da kasasının ya da Ayvalık’ın altın anahtarı değil. Cebindeki anahtar CHP iktidarının anahtarı. Biz üzerimize düşeni doğru yaparsak, iyi yönetirsek, şeffaf yönetirsek millet genel iktidarı da bize verecek. Bu seferki öyle birkaç belediyeyi değil, ekonominin yüzde 80’ini, turizmin yüzde 92’sini, nüfusun yüzde 95’ini CHP’li belediyelere ettiler. Bu şu demek; ‘Ben size bir yatırım kredisi veriyorum. Bir tüketici kredisi değil, alın tüketin diye değil. Bu krediyi doğru kullanın diye. Günü geldiğinde genel seçim atmosferine girdiğimizde bakacağım.’ Aynı bankalar, verdiği kredi iyi kullanılıyorsa fazlasını vermek için gelirler. Kötü kullanılıyorsa geri çekmek isterler. Biz, vatandaşın bize yaptığı CHP’nin ve Türkiye’nin geleceğine yaptığı bu yatırımı en iyi şekilde değerlendirmek istiyoruz. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında CHP’nin iktidarı için vatandaşın gösterdiği bu teveccüh ve geleceğe dönük olarak bu bize tanıdığı bu fırsatı çok doğru değerlendirmeliyiz.”

Yapılacak ilk genel seçimlerin, Türkiye tarihinin dönüm noktası olacağının altını çizen Özel, şöyle konuştu:

“Bu sadece bizim parti olarak yakaladığımız bir fırsat değil. Adeta Türkiye Cumhuriyeti tarihinin dönüm noktasında. 100 yıl önce net olarak Cumhuriyet Halk Partisi yönünü bir yön olarak değil, bir hedef olarak batıya çevirdi. Yani gelişmiş demokrasilere, muhasır medeniyetleri yakalayıp geçmeye, bilime, fenne, mütevazı siyasetçilerin ve zengin halkların olduğu ileri demokrasilerin olduğu yöne çevirdi. O yönde ilerleyen herkes şu anda ortalama son yeni ve yeni katılmış ve ortalamayı aşağı çeken üyeleri de hesaba katarsanız Avrupa Birliği’nde 45 bin dolar. Avrupa Birliği’nin önceki üyelerine baktığınızda 55 bin dolarlık bir ortalama milli geliri var. Oysa o hedefi terk edip sonra dönüp Şanghay İşbirliği Örgütü’nün peşine takılınca oradaki milli gelir ortalaması da 4 bin 500 dolar. Arada 10 kat fark var. Türkiye tarihin dönüm noktasında. Yapılacak ilk seçim, bir yönüyle yeniden referandum olacak. Bu sefer referandum zengin, müreffeh Avrupa’nın bir parçası, hukukun üstünlüğünün kalkınma getirdiği bir Türkiye mi, Yoksa Şanghay İşbirliği Örgütü’nde olduğu gibi güçlü liderlerin yoksul haklarının olduğu bir Türkiye mi? Arada 10 kat fark var. Eğer gelecek seçimlerden sonra Türkiye’yi 10 yıl CHP yönetirse maaşlardan değil ama fiyatlardan birer sıfır atılacak, net. Ama AK Parti yönetirse fiyatlara bir sıfır daha gelebilir ama maaşlardan kimse bir şey beklemesin. CHP, en az 45 bin dolarlık bir milli gelir teklif ediyor Türkiye’ye. AK Parti’nin götüreceği yerde de milli gelir 4 bin 500 dolar. İnanın bu, satın alma gücüne 10 kattan daha fazla etki ediyor. Bugün AK Parti’nin yönettiği ülkede mazotun 40 lira olduğunu görenler CHP’nin 10 yıl yöneteceği ülkede bugünkü parayla mazotun 4 lira olduğunu görecekler satın alma gücü açısından. 140 kahve satılıyor. İnsan gördüğünde etiketi, utanıyor. O kahvenin maaşların aynı kalıp 10 lira olduğunu düşünün. Satın alma gücünün 10-15 kat arttığını düşünün. İşte böyle bir mücadelenin içindeyiz. Bunun için hep birlikte çalışıyoruz.

Exit mobile version