CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, görüşmeler sırasında gazetecilerin yaşadığı sorunları gündeme getirdi. Gazetecilerin sosyal medyada hedef gösterilmesi, tehdit edilmesi gibi sorunları olduğunu belirten Çakırözer, pakette gazetecileri korumak için herhangi bir yasa olmamasına dikkat çekti. Ayrıca, gazetecilerin haberlerine getirilen ‘erişim engelleri’ hakkında da konuştu.
Çakırözer’in sözlerinden satır başları şöyle:
“Bu pakette basın ve ifade özgürlüğünü, gazetecilerin can güvenliğini koruyacak bir düzenleme neden yok? Tarihi hedef gösterilen ve tehdit edilen gazetecilerin karanlık odaklarca katledilmesiyle dolu olan Türkiye’de gazetecilerin hedef gösterilmesi, hedef gösterenler hakkında herhangi bir adli işlem başlatılmaması kaygı ve endişe verici. Bu pakette Türkiye’de basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü koruyacak, özgürlüklerin önünü açacak bir düzenleme bulunmamasını kabul etmiyoruz.
Mahkeme ekim ayına kadar süre verdi ama hala bir adım atılmadı. Gerçekleri anlatan, belgeli haberlere erişim engeli getirilmeye devam ediyor. Türkiye’nin hafızası yok ediliyor. Anayasa Mahkemesi önce 2021 yılında, daha sonra 2023 yılında erişim engelleri için ihlal kararları verdi. Meclisimize bu ekim ayına kadar süre tanıdı, düzenleme yapılması için. Ama bu pakette de gördüğümüz gibi bugüne kadar ‘Biz bu ihlal kararını nasıl ortadan kaldırırız?’ konusunda bir adım atılmadı! Aksine haberlere erişim engelli getirilmeye devam ediliyor. İşte sadece geçtiğimiz ay erişime engellenen haberler; “İstanbul’da görevli bir savcının cinsel istismar davası erişme engelli, inşa ettiği binalar Kahramanmaraş depremlerinde yıkılan müteahhidi yurt dışına kaçıran bürokratın haberi erişime engelli, Adana Adliyesinde görev yapan hâkimin rüşvet, uyuşturucu gibi suçlarına ilişkin müfettiş raporu erişme engelli, afetleri çocuk yaşta evliliklerin yasaklanmasına bağlayan profesörle ilgili haber erişime engelli, CHP’den Namık Tan’ın, Demokrat Partiden Cemal Enginyurt’un yurt dışı çıkış harcına ve ÖTV’ye yapılacak zamla ilgili sosyal medyadan verdikleri tepkiler” ve bir yıla baktığınızda daha yüzlerce haber erişime engelli. Bu ülkenin ortak hafızası erişim engelleriyle yok ediliyor. Geçmişte polisin yürüttüğü önemli operasyonları, önemli yargılamaları bugün Google’a yazdığınızda bulamıyorsunuz! Hafıza tamamen yok edilmiş durumda. Anayasa Mahkemesi diyor ki: ‘Bunlar basın özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün ihlalidir.’ Ama ‘AYM’nin iptal kararının gereğini yapalım’ diye getirdiğiniz torbada her birimizin, 86 milyonun ifade özgürlüğünü korumaya yönelik ihlal kararlarının gereği yapılmamakta!
Ülkemizde gazetecilerin özellikle son dönemde karşı karşıya kaldığı tehdit ve hedef göstermeler endişe verici noktaya ulaşmış durumda. Gerçeği ortaya çıkarmak, cinayetlerin, yolsuzluklarının ardındaki kirli ilişkileri kamuoyuna duyurmak için görevini yapan gazeteciler siyasetçiler tarafından hedef gösteriliyor, açıkça tehdit ediliyor. Gazetecilerin fotoğrafları yayınlanarak içinde ‘kurşun’ kelimesi kullanılan paylaşımlar yapılıyor. Bu durum Türkiye’de hem basın özgürlüğünü hem de gazetecilik mesleğini ve gazetecilerin can güvenliğini tehlike altına atmakta. Gazetecilerin görevi yurttaşların haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına hizmet etmektir. Siyasi cinayetlerin gerçek yüzünün araştırılması ve bu araştırmaların kamuoyuyla paylaşılması da gazetecilik görevinin gereklerinden biridir. Tarihi hedef gösterilen ve tehdit edilen gazetecilerin karanlık odaklarca katledilmesiyle dolu olan Türkiye’de gazetecilerin hedef gösterilmesi, hedef gösterenler hakkında herhangi bir adli işlem başlatılmaması kaygı ve endişe vericidir. İşte bu nedenle bu pakette Türkiye’de basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü daha da koruyacak, özgürlüklerin önünü açacak bir madde bulunmamasını kabul etmiyoruz.
Türkiye’de demokrasimizi düzelteceksek bu önümüze yamalı bohça gibi gelen torba kanunlarla olmaz! Daha derli toplu bir düzenle yapılması gerekmektedir. Gazetecilerin tehdit edilmekte olduğunu, gazetecilerin hayatlarının tehlikede olduğu hususunu bir kez daha dikkatinize getirmek istiyorum. İktidar, muhalefet hepimiz Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün korunması konusunun üzerine titremeli ve bir an önce bunun için adım atmalıyız.”
Kaynak: Gerçek Gündem