Türkiye’nin tarımda kendine yeterliliği sağladığı dönemlerin ardından, AK Parti’nin özelleştirme politikaları ve yüksek üretim maliyetleriyle tarımın ithalata bağımlı hale getirildiğini ifade etti. Gürer, bu dönüşüm sürecinin çiftçiyi tüccarların eline bıraktığını ve üreticilerin zor şartlarda mücadele ettiğini anlattı.
1980 yılında Türkiye’nin tarım arazisi 28 milyon hektar iken, günümüzde bu alan 23 milyon 100 bin hektara gerilemiştir. Ziraat odasına kayıtlı çiftçi sayısı 5 milyondan yaklaşık 2 milyon 100 bine düşmüştür.
2024 yılında çiftçilere 16 milyar lira mazot desteği sağlanacağı açıklandı. Ancak, çiftçilerin yıllık 3 milyar litre mazot kullanımı göz önüne alındığında, kullanılan mazotun KDV’si ve ÖTV’si toplamda 43 milyar liraya tekabül etmekte. Bu durumda, verilen desteğin etkili olabilmesi için ÖTV ve KDV’nin kaldırılması gerekmektedir; zira alınan vergi, verilen desteğin yaklaşık üç katıdır. Geçen yıl mısır fiyatlarına beklentilerin çok altında %7’lik bir artış yapılmış ve bu yıl mısır üretiminde düşüş yaşanmıştır.Buğdaya bu yıl %12 oranında bir fiyat artışı yapılmışken, tarım girdi maliyetlerindeki artış %54 olarak gerçekleşmiştir. Maliyet artışlarının %54 olduğu bir ortamda buğday fiyatlarına sadece %12’lik bir artış yapılması, üreticilerin üretimden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Sebze ve meyvede ise tarlada üreticide değer bulmayan ürünler fahiş fiyatlarla satılmaktadır.”
Gürer, kamu kurumlarının ürün alım fiyatlarını düşük tutarak üreticiyi tüccarlara mahkum ettiğini söyledi. Türkiye’nin yıllık 20 milyon ton buğday üretirken, 10 milyon ton buğday ithal ettiğini ifade eden Gürer şu açıklamaları yaptı: