TÜRK-İŞ’e bağlı Tek Gıda İş Sendikası’na üye olmalarının ardından işten atılan 146 Polonez işçisi 70 gündür fabrikanın önünde hak mücadelesi verirken, zaman zaman kolluk güçlerinin müdahalesine maruz kalan, gözaltına alınan işçiler mücadelelerini sürdürüyor.
Polenez işçilerine ziyareti sırasında bir konuşma yapan Çelik “Belediye başkanımızla kadın kolu ve gençlik kolu başkanlarımızla partililerimizle meclis üyelerimizle Çatalca’dayız. Çatalca’da Polonez işçilerinin haklı mücadelelerine destek vermek için bir aradayız” ifadelerini kullandı.
“Polonez işçilerinin haklı mücadelesine yürekten selamlıyoruz” diyen Çelik usta şair Hasan Hüseyin Korkmazgil’in ‘kısa çöp uzun çöpten mutlaka hakkını alacaktır’ sözlerini hatırlatarak “Kısa çöp, uzun çöpten hakkını alana kadar hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi emeğin yanında mücadele etmeye devam edecek. Cumhuriyet Halk Partisi neoliberal saldırganlığın karşısında emeğin ve emekçinin yanında olmaya devam edecek. Tüm yol arkadaşlarımızla beraber bugün burada Çatalca’da Polonez işçileriyle, omuz omuza olmaktan bu mücadelede sizlerin yanında olmaktan büyük bir onur ve mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.
Polonez işçilerinin yaşadığı sürece değinen Çelik sendikalaşmanın önemine dikkat çektiği konuşmasına şöyle devam etti:
“Şöyle bir hatırlayalım. Polonez işçileri yetmiş gündür burada bir direnişi sergiliyorlar. Ne olmuştu? 146 Polonez işçisi, sendikaya üye oldukları için işten çıkartıldılar. Üstelik kod 46 gibi onur kırıcı bir uygulamayla işten çıkartıldılar. Bu yetmiş günlük zaman dilimi içerisinde yeri geldi kolluk güçlerinin sert müdahalesine maruz kaldılar. Yeri geldi ters kelepçeyle gözaltına alındılar. Yeri geldi biber gazına maruz kaldılar. Burası sanki İkinci Dünya Savaşı’ndaki kampları andırır bir hale gelmiş durumda. Dışarıdan içeriye doğru geldiğiniz zaman yol kenarına çekilmiş bariyerlerle sanki burası bir savaş sonrası ortaya çıkan ya da bir savaş anında ortaya çıkan bir kampa dönüşmüştür. Yetmiş boyunca işçileri burada abluka altına alındılar. Ama yetmiş gün boyunca hiç yılmadılar. Hiç haklı davalarından vazgeçmediler. Çünkü haklılar çünkü sendikal hakları için işten çıkartıldılar. Sendika haklarını, insanca yaşam haklarını, insanca çalışma koşulları haklarını elde etmek için işten çıkartıldılar. Peki neden sendikalaştıkları için işçileri işten çıkartıyorlar? Çünkü biliyorlar ki sendikalaşma, çalışan haklarını güvence altına alacaktır. Çünkü sendikalaşma, çalışanın çalışma koşullarını iyileştirecektir. Çünkü sendikalaşma, emekçilere, işçilere, iş güvencesi sağlayacaktır. Sendikalaşma, haksız işten çıkartmaların önüne geçecektir. Biliyorlar ki sağlık standartlarını artıracaktır. Biliyorlar ki sendikalaşma, toplu sözleşme gücüyle üretilen değerin hakça ve adaletli bir biçimde paylaşılmasının önünü açacaktır. Bunu bildikleri için yüz kırk altı Polonez işçisine yetmiş gün önce işten çıkarttılar.”