“Sandıktan birinci çıkmak elbette önemlidir. Ama asıl olan milletin hayır duasını alabilmektir. Hizmet için gece gündüz koşturuyoruz” diyerek sözlerine başlayan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Bizim siyaset felsefemizde ayrımcılık yoktur. Kimseyi inancından, tercihinden, siyasi partisinden dolayı dışlama yoktur. Etnik kökeni, dünya görüşü, sandıktaki görüşü ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi bizim özbeöz kardeşimiz, canımızın bir parçasıdır. 85 milyonluk devasa bir aileyiz. Vatanımız bir, bayrağımız bir, İstiklal Marşımız bir, acımız bir, sevincimiz bir, mazimiz bir, istikbalimiz birdir. Allah’ın izniyle bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmez.”
“Bu ülke yakın geçmişinde gerçekten büyük acılar yaşandı. Milletin tercihleri yok sayıldı. Milli iradeye darbe vuruldu. 40 yıllık terörle mücadelemizde nice koç yiğit şehit düştü. Kürt kardeşlerimiz bir tarafta terör örgütünün diğer tarafta dikta sevdalısı bir grubun olduğu kisveye sıkıştırıldı. Alevi ve Bektaşi vatandaşlarımız kimliklerini korkusuzca dile getiremiyordu. Başörtülü kız kardeşlerimizin eğitim hayatları kısıtlanmıştı. Toplumun ekseriyeti ya yasaklarla ya da yoksullukla boğuşuyordu. Allah’a hamdolsun bunun gibi birçok şeyi geride bıraktık. Türkiye’yi tekrardan ayağa kaldırdık.”
“Türkiye’nin darbe Anayasası’ndan kurtulması gerektiğini uzun süredir dile getiriyoruz. Muhalefetin iddia ettiği gibi gündemi değiştirmek için değil ihtiyaç olduğu için söylüyoruz. ‘Aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı kaçmasın’ modunda siyasetçilik oynuyorlar. Böyle siyaset olur mu? Kaçarak siyaset yapılır mı?
Türkiye’nin darbe anayasası kamburundan kurtulması şarttır. Bu çağrıyı ülkemizin yeni anayasaya ihtiyacı olduğundan yapıyoruz. Muhalefet samimi çağrılarımıza kulak tıkasa da siviller eliyle yapılmış demokratik, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasa ihtiyacımız var. Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır. Bu yönde atılacak adım Türkiye Yüzyılı hedefimize daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır. Meclisimizdeki partilerin çoğunun ilk 4 madde başta olmak üzere pek çok hususta hemfikir olduğunu memnuniyetle müşahede ediyoruz. AK Parti ve Cumhur ittifakı’nın da yeni anayasa idaresi güçlüdür, diridir, dinamiktir.”
“Son yılların en çoğunlukçu aritmetiğine sahip 28. dönemde meclisin kendisinden bekleneni, özellikle yerine getirmesini ümit ve arzu ediyoruz. İnşallah böylece evlatlarımıza daha özgür, daha müreffeh ve güçlü bir ülke bırakma ülkümüze biraz daha yaklaşmış olacağız. Bu süreçte Muğla’nın iş dünyasıyla, sivil toplumuyla, kanaat önderleriyle bizim yanımızda olması çok ama çok önemlidir. Muhalefetin siyasi meselelerdeki tavrı yönettikleri şehirlerdeki yerel yönetimlerle ilgili konulara da sirayet ediyor. Sorun çözmek, milletin sıkıntılarını ortadan kaldırmak gibi bir dertleri yok. Mazeret üretmeye harcadıkları enerjiyi şehirlerine hizmet etmeye ayırsalar, inanın şehirlerimiz çok farklı bir yerde olurdu.”
‘TURİZMDEN EKONOMİK OLARAK CİDDİ GELİR ELDE EDİYORLAR AMA…’