Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Özgür Özel’e Tepki: ‘Her Köşeye Sıkıştığında Saçmalıyor’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Özgür Özel’e Tepki: ‘Her Köşeye Sıkıştığında Saçmalıyor’

Öte yandan tek parti faşizmine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu zihniyet milletin hafızasında derin yaralar açmış, demokrasimize zararlar vermiştir. İnsan hakları cellatlarının ülkemize ve milletimize çıkardığı faturaları halen ödüyoruz.” açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları;

Kıymetli dava arkadaşlarım, saygıdeğer misafirler sizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Siz kardeşlerimle bir araya gelmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum.

İnsanlık için güçlü Türkiye programının ülkemiz milletimiz gönül ve kültür coğrafyamız ile tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu güzel programı tertipleyen AK Parti İnsan Hakları Başkanlığımızı tebrik ediyor icrasında emeği geçen her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum.

Savaşların, çatışmaların, yokluk ve yoksulluğun bütün yükünü minik omuzlarında taşımak zorunda kalan masum çocukları ve onların cefakar annelerini babalarını kalpten selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım değerli misafirler; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi bundan tam 77 sene önce 10 Aralık 1948’de büyük bir teveccühle kabul edildi. 30 maddeden oluşan bu beyanname iki yıkıcı Dünya Savaşı sonrasında yeni bir düzen inşa etmeye çalışan insanlık için umut kaynağı oldu.

Millete ve milletin değerlerine yönelik husumeti herkesçe bilinen tek parti faşizmi ilk günden itibaren beyannamenin altını oymuştur. Beyannamenin ilk üç maddesini burada sizlere aktarmak isterim; Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir ayrım gözetmeksizin bu bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir. Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır. Her bir satırı dikkatle okunması içselleştirilmesi ve uygulanması gereken bu tarihi beyanname; yaklaşık altı ay sonra meclisimizde kabul edilerek kaderin bir cilvesi olarak 27 Mayıs 1949’da yürürlüğe girmiştir. Beyannamede kayıtlı hususların özellikle vesayet dönemlerinde ne kadar tatbik edildiği üzerinde ayrıca durulması gereken bir meseledir.

Kimi zaman bürokratik oligarşi antidemokratik güç odakları olarak kendini deşifre eden bu zihniyet milletin hafızasında derin yaralar açmış demokrasimize telafisi uzun yıllar alan zararlar vermiştir.

Exit mobile version