Türkiye Gazetesi’nden Kaan Zenginli’nin haberine göre, su fiyatlarındaki bu artışın sebebi olarak, döviz ve akaryakıt maliyetlerindeki yükseliş gösteriliyor. Su üreticileri, maliyetlerdeki artışı gerekçe göstererek fiyatlarına zam yapmaya devam ediyor. Ancak dikkat çeken bir nokta var ki, bu fiyat artışları döviz ve akaryakıttaki artışın çok üzerinde gerçekleşiyor.
Geçtiğimiz bir yıl içinde su fiyatlarında yapılan zam oranı yüzde 100’ün üzerine çıktı. Özellikle küçük paketli sularda fiyat artışı daha belirgin. Geçen yıl 500 ml paketli suyun fiyatı 2-5 lira arasındayken, bugün bu fiyatlar 10 liraya kadar yükseldi. Bazı semtlerde ise 500 ml paketli suyun fiyatı 15 lirayı buluyor. 5 litrelik suyun fiyatı markaya göre değişmekle birlikte 20 liradan başlayarak 40 liraya kadar çıkabiliyor. Cam şişeyle satılan suyun fiyatı ise daha da yüksek. 330 ml bir cam şişe suyun fiyatı 25,50 TL’ye kadar çıkıyor.
19 litrelik damacana suyun maliyeti ise 120-140 lira civarında. Ancak, gerçek maliyeti 10 lira civarında olan suyun fiyatındaki bu artışın büyük bir kısmı paketleme, depolama, işçilik, akaryakıt gibi gider kalemlerinden oluşuyor.
Su dağıtım bayileri, su maliyetinden çok pet ve dağıtım maliyetlerinin arttığını ifade ediyor. Bu durum, tüketicilerin su fiyatlarındaki artışa tepki göstermesine neden olurken, birçok kişi su almak yerine arıtma cihazlarına yöneliyor. Su dağıtımı yapan eşref Aksu “Tüm su gruplarında geçen yıla göre yüzde 100’ün üzerinde zam var. Biz dağıtıcılar küçük kar marjları ile çalışıyoruz. Bu nedenle bizim kazancımız düşük. Su üreticilerinin ne kadar kazandığını bilemeyiz. Ama fiyatların arttığı malum. Fiyat yükselince satış azalıyor. İnsanlar bu paraları vermek yerine arıtma cihazına geçiyor” şeklinde konuştu.
Ambalajlı su çeşitlerinin fiyatları ise şu şekilde: