Davutoğlu, Suriye’nin geldiği noktayı tarihsel bir perspektifle değerlendirerek, Esad rejiminin sonunu kendi politikalarının hazırladığını söyledi. “Esad, halkıyla barışık bir yönetim kursaydı, bugün Ortadoğu’ya örnek bir demokrasi olabilirdi. Ancak bizi dinlemedi ve bunun bedelini ödüyor,” diyen Davutoğlu, Esad’ın taşeron bir lider olduğunu ifade etti. Suriye’deki devrimin tehlikeli bir aşamada olduğunu belirten Davutoğlu, güvenlik, sivil geçiş süreci ve ulusal uzlaşının acilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Abdullah Gül: Suriye halkı için yeni dönem barış ve huzur getirsin
Suriye’nin geleceğiyle ilgili çözüm önerilerini sıralayan Davutoğlu, şu başlıklara dikkat çekti:
Güvenlik: “Suriye ordusu dağıldı, yerine milis güçler ortaya çıktı. Bu, büyük bir tehlike. Ordunun suçlulardan arındırılması ve milis grupların entegre edilmesi gerekiyor.”
Sivil Geçiş Hükümeti: “Türkiye’nin bölgedeki yerel komite tecrübesi çok önemli. Türkiye’nin bu komiteleri desteklemesi ve Şam’a göndermesi kritik bir adım olacaktır.”
Ulusal Uzlaşı: “Türkiye’nin liderliğinde, tüm tarafları kapsayan bir uzlaşı çalışması yapılmalı. Bu süreçte anayasa komisyonu oluşturulmalı ve devlet kurumları yeniden ayağa kaldırılmalı.”
Davutoğlu, Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin ülkelerine döneceğine olan inancını vurguladı. “Bugün Türkçe öğrenen ve burada birikim kazanan Suriyeliler, ülkelerine dönerek Türkiye ile ilişkilerde köprü vazifesi görecek. Bu durum iki ülke arasındaki bağları güçlendirecek,” dedi. Mültecilerin dönüşünün Türkiye’nin Suriye politikasındaki ahlaki üstünlüğünü pekiştireceğini belirten Davutoğlu, “Türkiye, söylediklerinde haklı çıktı. Şimdi bu haklılık, somut adımlarla daha da anlam kazanacak,” ifadelerini kullandı.