DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit, eski eş genel başkanlar Pervin Buldan, Sezai Temelli ve Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık’ın elini sıkan Bahçeli, konuyla ilgili, “Yeni bir döneme giriyoruz, dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım.” açıklamasını yaptı.
Dem Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan da durumu, “Meclis çatısı altında olması gereken bir tabloydu. Meclis’in asıl görevlerinden birisi budur.” sözleriyle tanımladı. “Müzakere ve diyalog zemini olmadığı için herkes şaşırmış olabilir.” diyen Bakırhan, “Halklar bizi buraya niye seçip gönderdiler? Türkiye’nin temel meselelerini konuşup çözüm yolları üretmek için her zamankinden daha fazla diyalog ve müzakereye ihtiyaç var. Sayın Bahçeli’nin gelmesi de gayet normaldi, anormal bir durum yok. Türkiye’de toplumsal barışı savunan, ülkeyi refaha ve huzura kavuşturacak olan her her adımını desteklemeye hazır olduğumuzu zaten söylemiştik.” şeklinde konuştu.
Yalnızca tokalaşmaktan yeni bir sürecin doğup doğmayacağını bilmediğini vurgulayan Bakırhan, “Türkiye’nin bir toplumsal barışa ihtiyacı olduğu konusu doğru. Bizim de Meclis’te iktidar başta olmak üzere bütün siyasi partilerle bu toplumsal barışı örecek söylem için adım atmamız gerektiğini belirtmek istiyorum.” dedi.
Milletvekili Sırrı Sakık da Bahçeli’yle tokalaşmalarının abartılmaması gerektiğini söylerken, “Biz büyük mücadelelerden geliyoruz. Aslında parlamentoda olması gereken de bu. Sayın Bahçeli, ‘Türkiye’nin barışa ihtiyacı var, yeni bir dönem’ diyor. Parlamento, barışı inşa etmelidir. Bunu yapabilirsek biz parlamentoda görevimizi yapmış oluruz ama troller bu işi biraz abartarak, arkadan koşarak geldi. Böyle bir şey yok. Ben parlamento ilk geldiğimde de Sayın Bahçeli parlamentoyu yönetiyordu. Geçmişten gelen bir hukukumuz var. Ve bu parlamento, bu hukuku büyütmeli.” ifadelerini kullandı.
Yeni bir anayasadan söz edildiğini hatırlatan Sakık, “Bütün partilerin, bütün siyasi aktörlerin, 600 milletvekilin bir barış ve uzlaşı dilini yakalamaları lazım. Biz hep söylüyoruz, bu Cumhuriyetin bir an önce demokratikleşmesi lazım. Ortak bir vatanı inşa edeceksek birbirimizin kimliğine, kültürüne saygı duymalıyız. Kürt sorunu böyle çözülür. Yaşanan bütün sıkıntılar, Kürt sorunun barışçıl bir şekilde çözülmediğinin göstergesi. Eğer bugün Soma’dan işçiler ta Meclis’in kapısına kadar geliyorsa, eğitim emekçileri sokaktaysa, herkes açız ve yoksuluz diyorsa; parlamentoda büyük kavgaların dışında hiçbir şey yapmadığımız için. Bu halka karşı büyük günahlar işliyoruz.” vurgusunu yaptı.