Mühendis Mehmet Güçlü ise bina yapımında herhangi bir kusurunun olmadığını savunarak, depremin şiddetinin yıkımda belirleyici olduğunu söyledi. Savunmasında, yapının denetimlerinin yapıldığını ve iddia edilen hataların gerçek dışı olduğunu belirtti.
Müşteki avukatları ise savunmalara tepki göstererek, depremin sadece doğal bir afet olarak değerlendirilemeyeceğini, yapı hatalarının ve ihmallerin de yıkıma neden olduğunu vurguladı. Müşteki avukatı Seher Eriş, “Aklımızla alay ediliyor, yanındaki binalar ayakta kalırken bu bina neden yıkıldı?” diyerek sanıkların sorumluluklarının açıkça tespit edilmesi gerektiğini ifade etti.
Mahkeme, bilirkişi raporunun henüz tamamlanmadığını belirterek Mehmet Özkan ve Mehmet Güçlü’nün tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Yapı denetim firması sahibi Bülent Kimyon ise denetimli serbestlik ile yargılanmaya devam edecek. Duruşma, 6 Aralık 2024’e ertelendi.
Duruşma sonrası yapılan açıklamalarda, mağdurların adalet talepleri öne çıktı. Avukat Seher Eriş, depremin katliama dönüşmesinin sadece doğa olayıyla açıklanamayacağını, müteahhit, denetim ve kamu görevlileri dahil tüm sorumluların yargılanması gerektiğini belirtti.