Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eski İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener görüşmesinin ardından ortaya çıkan “Akşener’e Cumhurbaşkanı Yardımcılığı teklifi yapıldı” iddialarına ilişkin konuştu.
Dervişoğlu, “Böyle bir şeye ihtimal vermek istemem, ihtimal vermem. Gündeme gelmiş olabileceğini bile düşünmüyorum.” dedi.
Erdoğan-Akşener görüşmesine ilişkin konuşan Dervişoğlu, “Devlet ve siyaset hayatında önemli görevler yapmış insanların bu ziyaretleri karşılıklı olarak yapmaları kadar doğal bir şey yok. Zannediyorum, Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu temel meselelerle alakalı olarak karşılıklı görüş alışverişinde bulunmuşlardır. Sayın Genel Başkanımız (Akşener), ziyaretten sonra telefonla beni aramak suretiyle bilgilendirdi. Genel olarak Türkiye’yi konuştuklarına dair birtakım ifadelerde bulundular. Onun dışında ‘özel’ diye tanımlanabilecek herhangi bir açıklama yapmadılar.” dedi.
Dervişoğlu, siyasi parti liderlerinin birbirlerini ziyaret etmesiyle “normalleşme” sağlanacaksa, tüm siyasi parti genel başkanlarıyla konuşmaya razı olduğunu, ancak Türkiye’nin önündeki problemler kaldırıldıktan sonra normalleşmeyi destekleyebileceklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olası bir görüşmesinin olup olmayacağına ilişkin soruya Dervişoğlu, “Şu anda bana intikal etmiş bir şey yok. Ben yeni seçilmiş genel başkanım. Sayın Cumhurbaşkanı şayet bize gelir, başarı dileklerinde bulunursa, ziyaret ederse, ben de iadeiziyaret yapmaktan imtina etmem dedim. Şu anda kendisinden bana gelmiş ne bir davet var ne de genel başkan seçilmem münasebetiyle gerçekleştirdikleri bir tebrik ziyareti var.” şeklinde yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Akşener ile görüşüp henüz kendisiyle görüşmemesi noktasında bir tepkisi bulunmadığını belirten Dervişoğlu, ziyaretin Meral Akşener‘e zarar vermeyeceğini anlattı.
Hakkari Belediyesine atanan kayyıma ilişkin değerlendirmesi sorulan Dervişoğlu, mahkeme kararlarını tartışmadığını, bahse konu belediye başkanının 10 yıldır terör suçlamasıyla yargılandığını belirtti.
Dervişoğlu, “Yargılandığı davayla alakalı olarak da karar duruşması yaklaşmış. Ben böyle durumlarda hukukun ve demokrasinin uygulanması gerektiği kanaatini taşıyorum. Hukuku ve demokrasiyi ayakta tutacağız derken devletin güvenliğini de yok sayamayız.” değerlendirmesinde bulundu.