Yeneroğlu, açıklamasında Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik sürecin, Anayasa Mahkemesi’nin açıkça ihlal kararlarına rağmen sürdürüldüğünü belirtti. Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin, “siyasi baskılar ve hukuksuzluklar” nedeniyle gerçekleştiğini ifade eden Yeneroğlu, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu ve Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun acilen harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
Yeneroğlu, Can Atalay’ın yargılanmasında yaşanan hukuksuzlukları detaylandırarak şunları söyledi:
“Can Atalay’ın yargılanmasında, ilk derece mahkemesi tarafından verilen mahkûmiyet kararı İstinaf ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından hukuka aykırı bir şekilde onandı. Atalay’ın milletvekili seçilmesi nedeniyle yasama dokunulmazlığı kazandığı için, yargılama sürecinde ‘durma’ kararı verilmesi gerekiyordu. Ancak Yargıtay 3. Ceza Dairesi bu kuralı hiçe sayarak kararı onadı ve hukuksuz şekilde kesinleştirdi.”
Yeneroğlu, Anayasa Mahkemesi’nin, Atalay’ın ‘seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı’ ile ‘kişisel özgürlük’ haklarının ihlal edildiğine karar verdiğini belirtti. Ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ve Yargıtay’ın bu karara uymadığını ve Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına karşı direnerek görevlerini ihlal ettiğini ifade etti.
Mustafa Yeneroğlu, Anayasa Mahkemesi’nin ikinci hak ihlali kararını da gündeme getirerek, “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ikinci hak ihlali kararı, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından yine uygulanmadı. Bu karar, 30 Ocak’ta TBMM Genel Kurulu’nda Anayasa’ya aykırı bir biçimde okunarak Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararının icra edilmemesi hukuk devletini ciddi şekilde tehdit etmektedir” dedi.
Yeneroğlu, söz konusu hukuksuzlukların hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını ve bu durumun Yargıtay 3. Ceza Dairesi ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin üyeleri için suç teşkil ettiğini ifade etti. “Yargı organları Anayasa Mahkemesi kararını tanımayarak, görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmiş ve kişilerin mağduriyetine neden olmuştur. Bu durum, TCK’nın 257. ve 109. maddelerine göre suç teşkil etmektedir” şeklinde konuştu.
Yeneroğlu, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu ve Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun derhal harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesi ve milletvekili olarak TBMM’deki yerini alması gerektiğini vurguladı. “TBMM, bu hukuksuzluğa ortak olmaktadır. Anayasa Mahkemesi’nin son kararı gereğince Can Atalay halen milletvekilidir. Hem hakları bir an önce iade edilmeli hem de özgürlüğüne kavuşmalıdır” dedi.