Eşinin üniversite diplomasının iptali sonrası yaşananların kendisi açısından sürpriz olmadığını ifade eden Dilek İmamoğlu, “Ancak sabahın erken saatlerinde bu kadar yoğun polis gücüyle yapılan bir gözaltı işlemini, adalete güvenen bir vatandaş olarak beklemiyordum” dedi.
Gözaltı sürecinde eşini göremediklerini belirten Dilek İmamoğlu, tutuklamanın ardından üç kez ziyaret ettiklerini söyledi. “Morali yerinde. Vicdanı rahat çünkü halkın desteğini çok net hissediyor,” sözleriyle Ekrem İmamoğlu’nun psikolojik durumuna da açıklık getirdi.
Ekrem İmamoğlu’nun cezaevinde kalmaya devam etmesi durumunda, isminin cumhurbaşkanlığı adaylığı için gündeme gelebileceğine dair bazı yorumlara da yanıt veren Dilek İmamoğlu, siyasete mesafeli duruşunu korudu:
“Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da ülkemin sorunlarına duyarlılıkla yaklaşarak özellikle sosyal sorumluluk alanlarında çalışmaya devam edeceğim. Ancak bizim evin siyasetçisi Ekrem’dir. Biz de ailesi olarak onun bu yolda en büyük destekçileriyiz.”
Dilek İmamoğlu’nun açıklamaları, yalnızca eşinin siyasi ve hukuki süreci açısından değil, aynı zamanda toplumun farklı kesimlerine ulaşan etkisiyle de dikkat çekiyor. Sosyal medya üzerinden ailesine yöneltilen saldırılara karşı da soğukkanlı bir tutum sergileyen İmamoğlu, “Dayanışma duygusu ve vicdan sahibi insanların sessiz desteği, bize güç veriyor” ifadesini kullandı.
Ailesine yönelik sosyal medya saldırılarına da değinen İmamoğlu, bu tür karalama kampanyalarının organize şekilde yürütüldüğünü savundu. “İftira, karalama ve saldırılar tamamen kötü niyetli. Ne ailem ne ben bu yalanlara itibar etmiyoruz. Suç duyurularında bulunuyoruz ama bu organize yapı münferit müdahalelerle durdurulamıyor” dedi.
