Söze “Seçilmiş belediye eş başkanları olarak, seçilmiş encümenimiz adına sizleri selamlıyorum” diye başlayan Eş Başkan Serra Bucak, “Ama seçilmiş olmak nedir tam olarak anlayamadık, kayyum tahribatını onarmaya uğraşırken yeniden kayyum gündemiyle ve baskılarla, istikrarsız bir ortamla karşı karşıyayız” diye ekledi.
Eş Başkan Doğan Hatun, kentin alt ve üst yapı hizmetlerindeki aksaklıklara değinirken yıllarca en önemli alt yapı hizmetlerinin onarımsız bırakıldığını, yatırım yapılmadığını anlattı. Yeniden kayyım yönetimine geçmesi halinde Diyarbakır’ın kent olma özelliğini yitireceği yorumunu yapan Hatun, kırsal mahallelerden ve köylerden kendilerine “Kayyum gelmeden suyumuzu getirin, asfaltımızı yapın” diye yoğun talep geldiğini söyledi.
Eş Başkan Serra Bucak, 2016’dan bu yana belediyeyi yöneten kayyumların belediye kaynaklarını alt yapı yatırım ve iyileştirmelerine ya da sosyal yardımlara değil, bina ve tesis inşa edilmesine harcadıklarını tüm bu bina ve tesislerin de belediye uhdesinden çıkarılıp kamu kurumlarına devredildiğini söyledi. Kayyum yönetimleri boyunca belediyeye atanan bürokratların işlemleriyle ilgili incelemeleri için ”arkeolojik kazı” benzetmesi yapan Bucak, yolsuzluk iddialarıyla ilgili resmi süreçlerin işletilmediğini ANKA Haber Ajansı’na şu sözlerle anlattı:
“Maalesef kayyum döneminin usulsüzlükleri yolsuzlukları tespit edilmiyor. Biz defalarca bu işlemler için müfettiş talebinde bulunduk ve yanıtsız kaldı. Biz kayyum dönemini incelemiyoruz dediler gelmediler. Evet İçişleri Bakanlığı. Bizim dönemimizde 8 aydır hem mülkiye müfettişleri hem Sayıştay müfettişleri geliyor. Tabii onlar kuruma geldiğinde sohbet ediyoruz genel gidişata dair kaç gün kalacaklar Nasıl bir işlem görecekler ve sohbet arasında diyoruz ki kayyum dönemini incelemeniz iyi olur. Çünkü biz böyle böyle tespitler yapıyoruz. Biz o dönemi incelemekle görevli gelmedik diyorlar. Sizin dönemi incelemekle görevli geldik diyorlar.
Biz inceliyoruz. Teftiş kurulumuza havale ediyoruz. Birkaç dosyamız var. Adeta bir arkeolojik kazı gibi hakikaten öyle yani. Çünkü bazen de çok ustaca şeyler yapılmış çok böyle farklı işlemler yapılmış. Kaynak Geliştirme Daire Başkanlığının görev ve sorumluluklarında olmayan bir iş onun önüne gelmiş. Başka bir daireden gelmiş. O dairede yapılamamış. Böyle çok dolambaçlı maalesef dosyalar var. Çok dolambaçlı finans işleri var. Biz bunları tespit ettiğimiz oranda hem hukuk işlerimizde hem teftiş kurulumuzla yürütmeye çalışıyoruz. Birkaç dosya bulgurumuz var ve onlarla ilgili de savcılar suç duyurusunda bir tanesinde bulunduk. Diğerlerini de devam ettireceğiz. Yani kendi iç denetimimizi yaparak bu mücadeleyi sürdürmeye çalışıyoruz.”
Basın toplantısında Serra Bucak’ın verdiği usulsüzlük örneklerinden bazıları dikkati çekti. Bunlardan biri Mezarlıklar ve Cenaze Hizmetleri Şube Müdürlüğü uygulamalarıydı. Basın toplantısında Bucak, “Kayyum döneminde aile mezarlıkları satışının çoğunluğunu, dönemin yöneticilerinin akrabalarına, kendilerine aile mezarlıkları olarak usulsüzce satmışlar. Bunlar da usulsüz satışlardan bir kere daha satış elde etmişler. Örneğin sekiz tane mezarlık alanı satın alan bir müdür, boş mezar kazıyarak kendisine tahsis edilen alanı 18 mezarlık alanına çevirmiş. Boş bir mezarlık böyle yapmış. Üzerini de kapatmış sanki içerisinde bir defnedilmiş bir kişi var diye. Oysa ki yok, boş. Ve buna benzer akıl almaz örnekler var kayyum yönetiminde” dedi.