“Onun dışında başka nasıl bir mağduriyet olabilir, bilemiyorum” diyen Tekin şöyle konuştu:
“Hepinizin bildiği gibi biz mülakatları şöyle yaptık; sınava giren öğretmen adayı arkadaşımız, kimliği gizli olarak, adı, soyadı, memleketi, yani herhangi bir şekilde torpil iddiasına konu olabilecek bütün kişisel bilgileri gizli bir biçimde mülakat yaptık. Aynı şekilde jüri üyelerinin her 3’ünün de isimleri, kimlikleri, görevleri gizli bir kodla, dolayısıyla ne jüri üyeleri adayı tanıyor ne aday jüri üyelerini tanıyor. Hiç kimsenin erişebileceği bir bilgi değil. Bu bir tedbir. 2’nci tedbirimiz şuydu; aday arkadaşımıza verilen soruların, yani elektronik ortamda kendisinin belirlediği sorunun, aynı zamanda cevabı jüri üyeleriyle paylaşıldı.
Jüri üyeleri burada soruya yönelik adaydan hangi cevabın beklendiğini işaretledi. Böyle bir mülakat ortamı oldu. Tablo böyleyken, bir mağduriyetin olması için bir hukuksuzluğun olması lazım. Burada bir hukuksuzluk yok. Ancak arkadaşlar şunu söylüyorlar; ‘Başka bir ilde sınava giren arkadaş benden yüksek not aldı’ diyorlar. Bu olabilir, bu mülakat o anki performanslarınıza göre değerlendiriliyor. Dolayısıyla mülakatlarla ilgili bir hukuksuzluk, haksızlık, adaletsizlik olduğunu iddia eden arkadaşımız varsa resmi olarak bize ya da yargı organlarına başvururlarsa gereğini yaparız.”
Usta öğretici ve ücretli öğretmen ücretlerinin ödenmesinde yaşanan gecikmeye ilişkin konuşan Tekin sözlerini şöyle sürdürdü:
“Usta öğretici ve ücretli öğretmenlerle ilgili prosedürümüz şöyle işler; biz her yıl bütçeye belli bir sayıda ders koyarız. Yani deriz ki; ‘Kadrolu öğretmenlerimiz dışında usta öğretici ya da ek ders karşılığı derse giren arkadaşlarımızla şu kadar ders planlıyoruz.’ Yıl içerisinde açılan kurslar, kursiyer sayısı, ders saati üzerinden bazen bizim için tanımlanan limitin üzerine çıktığımız olur. Yani yıl içerisinde yaklaşık diyelim ki biz 60 milyon saat kurs açarız. Bazen bu sayı, bütçede bize tanımlanan sınırın üzerine çıkar. Üzerine çıktığı zaman Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanı, Hazine ve Maliye Bakanı bizim taleplerimizi karşılar. Çünkü bu bizim yıl içerisindeki kursiyer taleplerinden kaynaklanan bir artış.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Anayasa Mahkemesi’ne bütçe üstü ödemelere ilişkin açtığı iptal davası neticesinde, bize bütçede tanımlanan saatin üzerindeki derslerle ilgili bu bütçe sorunu ortaya çıktı. Bu bütçe sorununu çözmeye çalıştık. Hem usta öğreticiler hem ücretli öğretmen olarak tanımlanan ek ders karşılığı derse giren arkadaşlarımızla ilgili problem bundan kaynaklanıyor. Biz bunu, Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanıyla, Hazine ve Maliye Bakanıyla problem ortaya çıktıkça, yani açılan kurslar, kursu açan usta öğreticilerimize ya da ek ders ücretiyle derse giren arkadaşlarımıza ödemeleri yaparken, ilgili birimlerden nakit akışı isteriz. Onlar temin ederler, biz de ödemeleri yaparız. Bu problemin bütçe kısıtı ya da tasarruf tedbirleriyle ilişkisini kurmak yanlış. Bu biraz önce anlattığım prosedürün doğal bir sonucudur. Gecikmeler bundan kaynaklanmıştır. Ödeme takvimi geldikçe ilgili birimlerle konuşup ödemeleri alıyoruz. Şu anda da bu arkadaşlarımızın bütün problemleri çözülmüştür. Bugün veya yarın hepsi ücretlerini alacak.”
900 BİNE YAKIN SURİYELİ ÖĞRENCİ
Türkiye’deki Suriyelilerin dönüşleri ile ilgili takvimi, sürekli takip ettiklerini belirten Tekin açıklamasını şöyle sonlandırdı: