Ekrem İmamoğlu ve Fatih Erbakan’dan Ortak Açıklama

Ekrem İmamoğlu ve Fatih Erbakan’dan Ortak Açıklama

Mardin, Batman ve Halfeti’deki kayyum atamaları ile birlikte sürecin boyutunun yukarı taşındığını belirten İmamoğlu, özetle şunları söyledi: “Ne yazık ki, iktidara mensup kişilerin, ‘Bu süreçler devam edecek’ tarzında, yetki ve alanları olmamasına rağmen pervasızca birtakım tariflerinin de ülkemiz adına yine büyük bir ayıp olduğunu anlattım. Tabii Sayın Genel Başkanımızı ve diğer genel başkanları da ziyaretimizde, bu meselenin şu anda var olan ilk Anayasa maddesi değil, ama daha sonra oluşan kanun maddesi ve kanun hükmünde kararname maddeleriyle beraber yaratılan, gerçekten kötü bir tasarımla oluşan maddede doğan boşlukla beraber, iki dudak arasında, tabiri caizse süreç işletilmekte. Kayyum ataması olabilir. Bazı hallerde, belediye başkanlıkları görevden alınabilirler. Ama sonraki uygulamalar daha da kötü. Bir meclis var ortada, ama meclisin hükmü yok. Meclis, kendi içinden başkan ya da başkan vekili seçebilir. Kanunda bunun yeri var. Ama bırakın seçmeyi, meclis üyeleri belediye binasına giremiyor. Ve bu konuyu da normalmiş gibi; kamunun bürokratları, mülki amirleri, ne yazık ki tabiri caizse barikatlarla, polisle, belediyeleri sararak, izole ederek uygulamaya gayret ediyorlar.”

“Düşülen durum, hukuken garabet; çok kötü. Ülkemizin itibarı açısından kötü. Yaşatılan, belediyelerde görünen o ortamlar kötü. Yani hiçbir şekilde, hiçbirimizin, hukuka inanan, adalete inanan, demokrasiye inanan hiç kimsenin kabul edemeyeceği görüntüler. Bu kapsamda, mutlak Meclis’in bu işe duyarlı olmasını ve bir anayasa maddesi düzenlenmesiyle ilgili, kanun maddesi düzenlenmesiyle ilgili bir sürecin çalışılması gerektiğini, TBB encümenimizde böyle bir görüşün ortaya çıktığını kendileriyle paylaştım. Temelde amacımız; bundan sonra, eğer uygun görürlerse siyasi partilerimiz, TBB’nin hazırlayacağı taslağı onlara da sunarak, onların da hazırladıklarını alarak, bütünleşik bir biçimde bütün partilerin imza attıkları bir şekliyle, bu kanun maddesinin düzenlenmesi ve bu hak savunuculuğunun sadece iki partiye değil, bundan sonra hangi partiye ait belediyeye yapılırsa yapılsın, yerel yönetimcilerin, yerel yönetim demokrasisinin, hukukunun korunması adına bir sağlam sürece erişmesini arzu ettiğimizi ifade ettik. Kendileri de olumlu yaklaşımlarıyla bizleri mutlu ettiler.”

“Türkiye’de, son birkaç gün içerisinde özellikle yaşadığımız bu belediyelerdeki gelişmeler ve kayyum atamaları konusunda bir istişare ve görüşme oldu” diyen YRP Genel Başkanı Erbakan da özetle şu ifadeleri kullandı:

“Kendilerinin de belirttiği gibi, dün Ankara’da siyasi parti genel başkanlarıyla görüştüler. Bugün de burada, biz kendileriyle görüştük. Biz de kendilerinin bu endişelerine katıldığımızı ve bu yapılan kayyum uygulamalarıyla ilgili, biz de YRP olarak bu uygulamaların uygun olmadığına, hukuki olmadığına, bir haksızlık içerdiğine inandığımızı kendilerine ifade ettik. Bizim YRP olarak söylediğimiz; bir defa bir belediye başkanı, tabii ki bir suç işlerse, bunun bir karşılığı olacaktır. ‘Belediye başkanları hiçbir zaman suç işlemez’ demek doğru bir yaklaşım değildir. Ancak, bir suç işlendiği zaman, onun bir yargı kararıyla, kesin bir hükümle sabit hale gelmesi ve bunun arkasından bu yargı kararı verilip de kesin hüküm ortaya çıktıktan sonra da bu belediye başkanı görevinden alındığı takdirde, orada yine seçilmiş olan, milletin iradesiyle, halkın iradesiyle seçilmiş olan belediye meclis üyelerinin yapacağı bir seçimle bir belediye başkan vekilinin, belediye meclis üyeleri tarafından seçilmesi. Millet iradesine saygı bakımından, hukuka uygunluk bakımından daha uygun olacağını düşünüyoruz.

Exit mobile version