Erbakan Kurtulmuş’a Sahip Çıktı, Laikliği Hedef Aldı: ‘İzahı Yapılmalı’

Erbakan Kurtulmuş’a Sahip Çıktı, Laikliği Hedef Aldı: ‘İzahı Yapılmalı’

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kredi kartı limiti 100 bin liranın üzerinde olanlardan yıllık 750 lira kesinti yapılmak istenmesini eleştiren Fatih Erbakan, “Dünyada bir ilk olarak kredi kartı limitinden vergi almak. Bu nasıl bir mantıktır? Bunu anlayabilmek mümkün değil. Bırakın ÖTV’si, KDV’si ödenmiş bir paradan vergi almayı, harcanmamış bir paradan kredi kartının limitinden vergi alınması öngörüldü. Bu durumun hukukla, mantıkla izah edilebilmesi mümkün değil. Vatandaş yaptığı harcamalarda zaten KDV, ÖTV ödüyor. Böyle bir teklif ertelenmemeli. Tümden geri çekilmeli. Savunma sanayimiz için de vatandaşa ilave yük yüklemeden yeni formüller bulunmalı, yeni kaynaklar üretilmeli. Giderler; faiz, israf, imtiyazlı holdingler, KKM. Gelir kalemleri yeniden borç almak, devlet varlıklarını satmak, zam ve vergiyle millete ilave yük yüklemek. Bu sistemin adı borç-faiz-zam-vergi ekonomisi” diye konuştu.

Erbakan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Anayasa’nın üçüncü maddesiyle ilgili açıklamalarına ilişkin sorulara şu yanıtı verdi:

“Meclis Başkanı, kendisi de akademisyen olduğu için bilimsel ve entelektüel bir tartışma açtı. Kötü bir niyeti olduğunu düşünmemiz mümkün değil. Şahsen üzerine fazla gidildiğini düşünüyorum. Oradaki kasıt, devletin millet için var olduğu, milletin esas olduğu, devletin millet hizmet için var olduğu noktasında bir açıklamada bulundu. Sonrasında zaten yanlış yerlere çekildi. Kendisi de ‘İlk dört maddeyle bizim bir sorunumuz yok’ dedi. Bizim de ilk 4 madde ile ilgili sorunumuz yoktur. Ancak bir tek o üç maddenin içerisindeki ‘laiklik’ kelimesinin bir izahının, açıklamasının yapılması gerekir. Çünkü bizim geçmişimizde partilerimiz bu kelime yüzünden kapatıldı. ‘Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olma’ sebebi.

AK Parti’nin kapatma davasındaki bir oy farkla kapanma kararı alınmadı. Az kalsın AK Parti’nin kapatılması söz konusu olacaktı. Böyle acı tecrübelerimiz var. 28 Şubat’ta laiklik ilkesi adı altında yapılan uygulamalar, inanç özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar ortada. Tekrardan bu gibi olaylarla karşılaşmamak açısından, Türkçede de yeri olmayan, yabancı bir kelime olan ‘laiklik’in anlamının açık ve sarih bir şekilde konulması gerekiyor. Böylelikle inanç özgürlüğüne ve İslami hassasiyetlere karşı bir silah olarak kullanılabilmesinin önüne geçilmesi gerekir.”

Exit mobile version