Öte yandan Erdoğan, “9 Mayıs Avrupa Günü, sadece Avrupa’nın siyasi ve ekonomik birliğinin başlangıcı olmakla kalmayıp aynı zamanda onlarca yıl süren ortak çabanın meyvesi durumundaki barışın ve istikrarın anılmasına da imkân sağlamaktadır.” dedi.
Küresel düzeyde ve Türkiye’nin yakın bölgesinde yaşanan savaş, çatışma, terör eylemleri ve düzensiz göç ile iklim değişikliği gibi birçok etkenin Avrupa’yı tehdit ettiğini söyleyen Erdoğan, “Kıta genelinde giderek tırmanan İslam düşmanlığı, yabancı karşıtlığı ve ırkçılık, Avrupa’da hayatlarını sürdüren insanlarımız ve göçmenler için en büyük endişe kaynaklarından biridir. Avrupa Türk toplumuna yönelik ayrımcılık ve nefret suçları günden güne olağan hale gelmektedir.” ifadelerini kullandı.
“Mevcut jeopolitik konjonktürde, AB’nin, geniş Avrupa coğrafyası ve Akdeniz Havzası’nda kapsayıcı, iş birliğini önceleyen ve adaletli politikalar izlemesi, kıtamızın geleceği açısından her zamankinden daha önemli hale gelmiştir.” diyen Erdoğan, Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin mesajlar da verdi.Erdoğan şunları kaydetti:“Genişleme politikasının ivme kazandığı bu kritik dönemeçte, ülkemiz ve AB’nin, ilişkilerinin temeli olan katılım müzakereleri dahil her alanda iş birliğini geliştirmesi ve daha sağlam bir zemine oturtmasının vakti çoktan gelmiştir.AB’nin ülkemizle ilişkilerini ahde vefa ilkesi çerçevesinde adil ve sonuç odaklı bir yaklaşımla yürütmesi, ilişkilerimizi çıkmaza sokan politika ve söylemlerden kaçınması hayati öneme sahiptir.Avrupa Birliği’nin küresel güç olmasını da olumsuz anlamda etkileyen ülkemize yönelik dışlayıcı politikalar karşısında, Türkiye; sahip olduğu stratejik imkân ve kabiliyetlerini kullanmaktan ve geliştirmekten geri durmayacaktır.Türkiye olarak, gelecekte daha müreffeh, daha dayanışmacı, daha açık, ülkemizin hak ettiği yeri aldığı bir Avrupa tablosu için birlikte çalışmaya hazır olduğumuzu bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak isterim.Bu düşüncelerle, vatandaşlarım başta olmak üzere tüm Avrupalıların 9 Mayıs Avrupa Günü’nü tebrik ediyorum.”