Davada, eşinin ‘anne ve babasına gereken saygıyı göstermediğini, küçük olayları abartarak baskı kurduğunu ve kıskançlıklar yaptığını’ belirten bir erkek, evlilik birlikteliklerinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek boşanma davası açtı. Karşı dava açan kadın ise erkeğin iddialarının doğru olmadığını, eşinin kendisine ve çocuklarına vakit ayırmadığını, küfürlü mesajlar gönderdiğini belirterek boşanmalarına karar verilmesini ve kendisine maddi ve manevi tazminat verilmesini talep etti.
Bursa 8. Aile Mahkemesi, kadının kayınvalidesi ve kayınpederine ‘anne baba’ şeklinde hitap etmediği, eşine karşı aşırı kıskançlık sergilediği, evi terk ettiği gerekçesiyle kadını tam kusurlu sayarak boşanmalarına ve kadının tazminat taleplerinin reddine hükmetti.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi ise, kadının kayınvalidesi ve kayınpederine ‘anne baba’ şeklinde hitap etmemesinin evlilik birliğini temelinden sarsacak şekilde kusur olmadığı gerekçesiyle tarafların eşit kusurlu olduğuna hükmetti ve kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verdi.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi ise, kadının kayınvalidesi ve kayınpederine ‘anne baba’ şeklinde hitap etmemesini boşanmada ağır kusur sayarak, istinaf kararını bozdu ve yerel mahkeme kararını onadı. Yargıtay, tarafların evlilik birlikteliklerinin temelden sarsıldığına ve boşanmalarına ilişkin kararın yasal hükümlere uygun olduğunu belirtti ve kadının boşanma talebinin konusuz hale geldiğini aktardı.