Mahkeme, söz konusu ifadelerin kişilik değerlerine saldırı niteliği taşımadığını, onur ve saygınlığı zedeleyecek ağırlıkta görülmediğini belirterek sanığın beraatine hükmetti.
Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı ise kararın hukuka aykırı olduğunu savunarak, kullanılan sözlerin hakaret
kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek dosyayı Yargıtay’a taşıdı.
Dosyayı inceleyen Yargıtay 4’üncü Ceza Dairesi, yerel mahkemenin delilleri değerlendirme biçimini yerinde buldu.
Sanığın savunması, şikayetçinin beyanı ve dosya bütününde yapılan incelemede, beraat kararının hukuka uygun olduğu ifade edildi.
Bu değerlendirmeler sonucunda, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı yönündeki yerel mahkeme kararı oy birliğiyle onanarak kesinleşti.
