Düşen doğum oranlarının arkasındaki nedenler arasında ekonomik zorluklar, eğitim düzeyinin yükselmesi, şehirleşme ve değişen yaşam tarzları gibi faktörler gösteriliyor. Bu faktörler, genç çiftlerin çocuk sahibi olma kararlarını doğrudan etkiliyor. Yüksek yaşam maliyetleri ve artan eğitim ihtiyaçları, ailelerin daha az çocuk sahibi olmayı tercih etmelerine yol açıyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, doğum oranlarındaki düşüşe karşı çeşitli çalışmalar yürütüyor. Bakanlığın sunduğu çözüm önerileri arasında evlilik kredisi gibi ekonomik destekler dikkat çekiyor.
Sabah Gazetesi’nin haberine göre, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, evlilik kredisi imkânını genişleterek, doğum oranlarının en düşük olduğu illerde genç çiftlere 150 bin liralık faizsiz kredi sağlamayı planlıyor. Özellikle 6 Şubat depremlerinden etkilenen illerdeki evlilik hazırlığındaki gençlere yönelik olarak sunulan bu krediden, doğum oranının en düşük olduğu 3 ilin de yararlanabileceği belirtildi.
Bakanlık, en yüksek boşanma oranı ve en düşük doğum oranı olan illerde kapsamlı bir analiz çalışması başlattı. Bu çalışmalar kapsamında, bakanlık uzmanları sahaya inerek, artan boşanma oranları ve düşük evlilik oranlarının sebepleri hakkında veri topluyor. Bu veriler, gelecekteki politikaların belirlenmesinde önemli bir rol oynayacak.
Bakanlık, dünya genelindeki örnekleri inceleyerek, Türkiye’ye uygun politikalar geliştirmeyi planlıyor. Evlilik ve çocuk sahibi olmaya ilişkin algı, tutum ve tecrübeleri ele alan bütüncül bir saha araştırması da gerçekleştirilecek. Bu araştırmalar sonucunda elde edilen veriler, bakanlığın gelecekteki politikalarının şekillenmesine katkı sağlayacak.