Fatih Erbakan: ”DEM Partililer üç talebimiz var dedi. Bunlardan iki tanesi müzakere edilebilir”

Fatih Erbakan: ”DEM Partililer üç talebimiz var dedi. Bunlardan iki tanesi müzakere edilebilir”

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erbakan şunları söyledi:

”22 senedir iktidarda olan mevcut iktidar partisinin ilk ismi ‘Adalet’ biliyorsunuz ve adaleti tesis edeceklerine dair iddiayla ortaya çıktılar. Ancak maalesef adalet diyerek yola çıkıp, adaleti kendi siyasi çıkarlarına göre istismar eden adaletsiz bir anlayışı bugün Türkiye’de hakim kıldılar. Nepotizmde zirve yaptılar. Kamudaki atamalarda ısrarla mülakatı kaldırmayarak torpil ve adam kayırmacılığa maalesef devam ediyorlar. Eyliyeti de liyakati de maalesef bir kenara attılar. Bunu çok çeşitli olaylarla açık bir şekilde görüyoruz.

Kendi belediyelerinde bu kadar yolsuzluk ve üsulsüzlük iddiası ve çok ciddi dosyalar bulunmasına rağmen; savcıları, hakimleri muhalif belediyelerin yolsuzluk, usulsüzlük iddialarıyla ilgili araştırma yapmak için seferber ettiler. Biz daha önce de ifade ettik; muhalif belediyeler de araştırılsın, YRP’li belediyeler de araştırılsın. Bu milletin bir kuruşu bile yanlış bir yere harcanmasın. Ama bu kadar ciddi iddialar ve dosyalar varken ‘Sadece muhalefet partilerinin belediyelerini biz inceleriz ama iktidar partisi belediyeleri ile ilgili dosyaları İçişleri Bakanlığı marifetiyle sümen altı ederiz, rafa kaldırırız’ anlayışı adaletsiz bir anlayıştır.

Kalkınma dediler ama 240’dan fazla devlete ait kuruluşu teslim almalarına rağmen bunlardan 170 tanesini satıp maalesef yok ettiler. 240’tan kala kala elimizde herhalde 70 tanesi kaldı. Bunlardan da çok önemli bir kısmı Varlık Fonu’na alındı ve Varlık Fonu’nda da bunlar üzerinden ipotek göstererek, borç alınarak aslında bu Varlık Fonu da bir ‘Yokluk Fonu’na dönüşmüş oldu. Merkezi yönetimin borcu 130 milyar dolardan 250 milyar dolara geldi. Toplam dış borcu ülkenin, 113 milyar dolardan 500 milyar dolar seviyesine geldi. Dış ticaret açığımız yıllık 15.7 milyar dolardan 106 milyar dolara geldi. Yani daha fazla borca batan ve daha fazla dışa bağımlı olan bir Türkiye haline 22 senenin sonuna gelinmiş oldu. Vatandaşın borcu 6.6 milyar liradan 3 buçuk trilyona fırlamış. 600 katlık neredeyse bir artış vatandaşın kredi kartı ve banka kredisi borçları. Yani vatandaşın borçlanması devletin borçlanmasından daha felaket.

Herkese iş herkese aş dediler. Bugün 15-30 yaş arası gençlerden üç tanesinden bir tanesi ne çalışıyor ne okuyor. Bu çok korkunç bir oran OECD ülkeleri içerisinde bu oran bakımından 1’inci sıradayız. Suç işlemeye müsait hale gelir, bunalıma girmeye müsait hale gelir, ülkeyi terk edip kaçmaya müsait hale gelir. Zaten şu oran sizlere çok şey anlatması lazım. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Almanya’ya iltica konusunda Suriye ve Afgan vatandaşlarını geride bırakarak birinci sıraya yerleşti. Bu veri bile aslında Türkiye’nin halini göstermesi bakımından çok önemli bir veridir.

Kaliteli nesiller yetiştiren kaliteli eğitim sistemine geçmeyi hedefliyoruz. Bilimsel kalitesi yüksek olacak bu nesillerin aynı zamanda da ahlaki ve manevi kalitesi yüksek olacak. Sadece bilimsel kalite yüksek olup da ahlaki kalite yüksek olmazsa ‘yenidoğan çetesiyle’ karşılaşıyoruz. Adam doktor olmuş, belki hepimizden daha zeki ama bu zekasını bu ilmini yani gülüyoruz ağlanacak halimize… Küçücük yeni doğmuş bebekleri öldürmeye adıyor. Filistin’deki İsrail’in yaptığı çocuk katliamıyla buradaki yenidoğan çetesinin yaptığı katliam arasında bir fark var mı? Dolayısıyla ahlaki ve manevi kalite son derece önemli.”

YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan, açıklamaların ardından basın temsilcilerinin sorularını yanıtladı.

Exit mobile version