Bitlis, ve çevresi, Türkiye’nin sıklıkla depremler yaşanan bölgelerinden biri. Özellikle 27 Kasım’daki 4,3 büyüklüğündeki depremler, bölgenin aktif bir deprem bölgesi olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Doç. Dr. Hamdi Alkan, Bitlis’in Hizan ilçesi çevresinde yaşanan depremleri değerlendirerek, bölgenin tektonik ve volkanik bir deprem üretkenliği gösterdiğini belirtti. Alkan, bu tür depremlerin sonrasında, ana şoktan sonra artçı sarsıntıların yaşanmasının normal olduğunu ve bu artçıların devam edeceğini vurguladı.
Bitlis’teki depremler, MTA’nın aktif diri fay haritasında görünmeyen bir bölgede meydana geldi. Bu durum, bölgedeki jeolojik durumun dikkate alınarak fay haritasının güncellenmesi gerektiğini gösteriyor. Doç. Dr. Alkan, MTA’nın fay haritasında yer alan çizgilerin genellikle aktif fayları işaret ettiğini ancak 27 Kasım’da meydana gelen depremin olduğu yerin haritada yer almadığını belirtti. Bu durumun, bölgenin jeolojik olarak daha fazla incelenmesi gerektiğine işaret ettiğini belirten Alkan, “Eğer bir yerde deprem oluyorsa, o bölgede fay olma ihtimali yüksektir” diyerek dikkat çekti.
Alkan, Bitlis ve çevresinin tektonik hareketliliği açısından aktif bir bölge olduğunu ve depremlerin sıklıkla meydana gelebileceğini söyledi. 27 Kasım’daki depremler, doğrultu atımlı faylar nedeniyle gerçekleşti. Bu tür depremlerin ardından genellikle artçı şokların yaşanması bekleniyor. Alkan, bu artçıların küçük şoklar şeklinde devam edeceğini belirtti.