Fidan’dan Körfez ülkelerine ‘İsrail’e baskı’ çağrısı: Filistinlilerin yaşadığı insanlık dışı koşullar göz ardı edilemez

Fidan’dan Körfez ülkelerine ‘İsrail’e baskı’ çağrısı: Filistinlilerin yaşadığı insanlık dışı koşullar göz ardı edilemez

Katar’ın kalıcı ateşkes sağlanması yönündeki çabalarını takdirle karşıladıklarını kaydeden Fidan, “Ayrıca Mısır’ın insani yardımın girişi konusundaki kilit rolünü de memnuniyetle karşılıyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı Arap Ligi Temas Grubu olarak Filistin’i tanıyan ve iki devletli çözümü destekleyen ülkelerin sayısını artırmayı başardık. Ateşkese yönelik haklı çağrılarımızı İsrail üzerindeki baskıyı artıracak güçlü somut adımlarla desteklemeliyiz” ifadelerini kullandı.

Türkiye olarak, Güney Afrika’nın İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı davaya müdahil olduklarını söyleyen Fidan, “İsrail ile tüm ticareti askıya aldık. Filistin’e destek amacıyla farklı uluslararası platformları devreye soktuk ve farklı bölgelerden ülkelerin sesi olduk. Gazze’nin yeniden inşasına katkıda bulunmaya hazırız. Ancak Gazze’yi yıkanlar ve yıkıma yardımcı olanlar da bu zararı tazmin etmelidir. Filistin’deki işgale karşı direniş artık İsrail ile Filistin arasında bir çatışma olmaktan çıkmış tüm dünyada zalimlerle mazlumlar arasında bir mücadele haline gelmiştir. Filistin Devleti’nin daha fazla ülke tarafından tanınması ve Birleşmiş Milletler’e (BM) tam üye olması, uluslararası hukukun, adaletin ve vicdanın gereğidir” ifadelerini kullandı.

Fidan, “Hepimiz dikkatimizi ve enerjimizi Gazze’de akan kanı durdurmaya adamışken, Ukrayna, Sudan, Somali ve Yemen gibi farklı bölgelerdeki çatışmalar hız kesmeden devam ediyor. Kızıldeniz’deki gelişmeler, İsrail’in Gazze’deki katliamlarının durdurulmaması halinde çatışmaların yayılabileceği yönündeki uyarılarımızı ne yazık ki haklı çıkarmaktadır” diye konuştu.

Suriye’nin tırmanma eğilimi gösteren bir diğer riskli bölge olduğunu vurgulayan Fidan, “Burada sürdürülebilir bir çözüme ulaşmak için bütüncül bir yaklaşım benimsenmesi şarttır. Suriye’de uluslararası toplum, DEAŞ’la mücadele veya sahte seçimler düzenlemek gibi farklı kisveler altında terörist ve ayrılıkçı gündemleri ilerletmeyi amaçlayan çabalara karşı özellikle dikkatli olmalıdır. Artık tüm paydaşların Suriye konusunda ortak duruşlarını ortaya koymalarının ve daha geniş bir koordinasyon içinde hareket etmelerinin zamanı gelmiştir” dedi.

Türkiye’nin Körfez bölgesine açılan kapısı olan Irak’ın uzun süredir devam eden çatışma ve istikrarsızlıkların yol açtığı sorunları yavaş yavaş aştığını kaydeden Fidan, “Irak, bölgesel işbirliğinin nasıl üstel sonuçlar doğurabileceğini gösteren iyi bir örnektir. Kalkınma Yolu Projesi, bu olumlu gündemin iyi bir örneğidir. Hepinizi bu stratejik projeye katılmaya davet ediyoruz. İran’la ilgili gelişmeler de bölgemizin istikrarı açısından önemlidir. Çin ile ABD arasındaki rekabet ve Rusya-Ukrayna savaşı bölgemiz üzerinde ilave jeostratejik yükler oluşturmaktadır” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin Körfez ülkeleriyle ilişkilerine özel önem atfettiğini ifade eden Fidan, “Ortak çabalarımız neticesinde ilişkilerimizde bugün geldiğimiz nokta memnuniyet vericidir. İlişkilerimiz her alanda güçlenmeye devam ediyor. 2023 yılında Türkiye ile KİK ülkeleri arasındaki toplam ticaret hacmi bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 40 artarak 31 milyar dolara ulaştı. Son 20 yılda ticaret hacmimizde 16 kat artış olmuştur” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Körfez ülkeleri için en önemli turizm noktalarından biri olduğunu belirten Fidan, “Geçtiğimiz yıl 1,5 milyondan fazla Körfez vatandaşı ülkemizi ziyaret etmiştir. Finanstan teknolojiye, savunma sanayiinden sağlığa, eğitimden kültüre kadar birçok alanda verimli işbirlikleri gerçekleştirilmiştir. Tüm bu alanlarda daha büyük işbirliği potansiyeli mevcuttur. İkili ilişkilerimizi güçlendirirken, Körfez İşbirliği Konseyi ile kurumsal işbirliğimizi geliştirmeye de önem veriyoruz” diye konuştu.

Exit mobile version