Arslan’a kullandığı ifadeler nedeniyle “terör örgütü PKK propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açıldı. Savcı, Arslan’ın 1 yıldan 7,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Arslan, önümüzdeki günlerde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısında çıkacak.
Ayşenur Arslan hakkındaki “suçu ve suçluyu övme” suçlamasına ise kovuşturmaya yer yoktur kararı verildi.
İddianame, terör örgütü PKK’nın tarihini özetleyerek başladı ve davadaki tek delil olan programdaki 01.29 dakikalık kesitin deşifresi yer aldı.
Gazeteci Arslan hakkındaki iddianamede, programdaki sözleriyle ilgili “Bu söylemin toplum içerisinde kargaşa ve infial oluşturacak nitelikte terör örgütleri tarafından gerçekleştirilmesi muhtemel eylemlere yönelik yol gösterici ve fikir verici olduğu” değerlendirmesi yapıldı.
İddianamede yer alan ifadesinde gazeteci Ayşenur Arslan, sözlerinin yanlış anlaşıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Cümlelerim gelinen noktada her ne kadar maksadını aşmış olsa da kast ettiğim ve işaret etmek istediğim nokta şu idi; görevine yeni başlayan İçişleri Bakanı’nın son zamanlarda koordinesinde üst üste gerçekleştirilen ve suç örgütlerine ağır darbeler vuran operasyonlar sonrasında kendisine yönelik bir mesaj olabilir düşüncesi bende hasıl oldu; zira, son zamanlarda uyuşturucu tacirlerine ve çıkar amaçlı suç örgütlerine gerçekleştirilen çok sayıda operasyon oldu. Eylemin gerçekleştirilme biçimini düşünerek acaba bir takım suç odakları benzetme yaparak emniyet teşkilatına ve İçişleri Bakanlığına sindirme mesajı veriyor olabilir diye düşündüm. Ne programda ne de şu an ifadem esnasında terörü güzelleyici ya da meşru gösterici bir ibare kullanmam söz konusu olamaz. Meydana gelen eylemi programda olduğum gibi burada da lanetliyorum.”