Hatay Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından depremzedelere imzalatılması talebiyle iletilen belgede, özetle şu ifadeler yer aldı:
“6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında riskli yapı olarak tespit edilmiş olup, 6306 sayılı kanunun uygulama yönetmeliğinin 16’ncı maddesine göre kira yardımından faydalanmak istiyorum.
Riskli yapıda malik/kiracı/sınırlı ayni hak sahibi olduğum konutumu/iş yerimi … tarihinde tahliye ettiğimi beyan eder, aksi durumun tespit edilmesi halinde ödenen tutarın genel hükümlere göre faiziyle geri ödeyeceğime taahhüt ederim.
‘Dönüşüm Projeleri Özel Hesabından aynı kişiye hem kira yardımı hem de faiz desteği yapılamaz. Kira yardımından faydalananlar faiz desteğinden, faiz desteğinden faydalananlar ise kira yardımından faydalanamaz’ hükmü uyarınca bankalardan faiz destekli kredi başvurusunda bulunmayacağımı taahhüt ederim.”
Bir depremzede, evinin ilk aşamada az hasarlı olarak kayda geçtiğini sonradan orta hasarlıya çevrildiğini söyledi. Bu aşamadan sonra Afet Yasası gereği orta ve ağır hasarlı binalarda oturan kişilere verilen kira yardımından yararlandığını dile getirdi. Ancak, temmuz ayından itibaren bu yardımın ‘hak sahipliği başvurusunda bulunmaması’ nedeniyle yatırılmadığı söyleyen depremzede, yetkililere bu durumun nedenini sorduğunda “Sistemde bir hata olmuş. Hak sahipliği başvurusunda bulunmadığınız için kira yardımı kesildi” diyerek cevap verildiğini ifade etti.
Evinin rezerv yapı alanına sonradan dahil olduğunu öğrenen depremzede, ”Belediye, evin rezerv yapı alanında olduğunu söylüyor. AFAD ise daha kesin bir şey yok diyor” ifadelerini kullandı. Depremzede, evine az hasarlı denildiği için TOKİ kurasına katılmadığını belirterek, “Şu an hiçbir hakkım kalmadı. Depremin üzerinden iki yıl geçti biz hala çadırda yaşıyoruz” dedi.