Toplamda 82 kişi tutuklanırken 24’ü tahliye edildi. 20’si öğrenci 58 kişi ise hala cezaevinde tutuluyor. Şimdiye kadar ise 42 kişi hakkında iki ayrı iddianame düzenledi. 3’üncü bir iddianamenin daha hazırlanması bekleniyor. 3 Mayıs sabahı ev baskınıyla gözaltına alınan ve 5 Mayıs’ta tutuklanan 30 kişi 17 Temmuz’da İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nde düzenlenecek ilk duruşmada hakim karşısına çıkacak.
23 Mayıs’ta tutuklanan Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP) İstanbul İl Başkanı ve Oyuncular Sendikası çalışanı Demet Koca’nın ablası Derya Koca, 1 Mayıs tutuklularının yeterince gündeme gelmediğini vurgulayarak, “Ama biz bu süreci olağanlaştırmalarına izin vermeyeceğiz. O yüzden de imza kampanyası başlattık ve çeşitli yerlerde eylemler sürdürüyoruz. Ancak ailelerin bir araya gelerek birleşik bir kampanya yürütmesi gerektiğini düşünüyorum. Herkesin çocuklarına arkadaşlarına sahip çıkması gerekiyor” dedi.
Tutukluma kararına şaşırmadıklarını söyleyen Koca, şunları söyledi:
“Sosyal medya üzerinden servis edilen evlere kapılar kırılarak yapılan baskın görüntüleriyle süreç zaten bir şova dönüştürülmüştü. Yani iktidar 1 Mayıs üzerinden aslında bir siyasi kampanya yürüttü. Şaşırmıyoruz çünkü hukuk işletilmiyor. İletiliyor olsaydı polise mukavemet suçu zaten tutuklamaya gerekçe olacak kategorik bir suç değil. Kaldı ki Anayasa Mahkemesi’nin bile bir Taksim eylem alanıdır kararı var ortada. O yüzden hukukla açıklanabilecek bir durum yok ortada. Demet tutuklandıktan sonra bize bir el yazısı ile bir not gönderdi. Notta ‘Ne yaptıysak onu savunduk. Çıkacağız ve mücadeleye devam edeceğiz’ yazıyordu.”
Abla Koca sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her taraf suç şebekesi, çete ve mafyatik yapı. Ellerini kollarını sallayarak İstanbul’da geziyorlar. Ama aynı İstanbul’da insanlar 1 Mayıs’ı kutlamak istedikleri için hiçbir hukuki gerekçe olmadan tutuklanıyorlar. Üstelik 1 Mayıs’tan 20 gün sonra, kaçma şüpheleri olduğu gerekçesiyle. Bu insanların arasında devlet memuru olan, KYK yurtlarında kalan öğrenciler var. Nasıl kaçma şüphesi olabilir? Dolayısıyla hukuksuzluk çok büyük.”