Birinci Başkanvekili Nuri Aslan’ın başkanlık ettiği oturumda İmamoğlu konuşmasının sonunda 30 Ekim’de tutuklanarak cezaevine gönderilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’den söz etti.
Yargılanması gerekenlerin Melen Barajı projesinin hayata geçiremeyenler olduğunu ifade eden İmamoğlu şunları söyledi:
“Soruşturma yapılacak bir konu hatırlatayım sizlere. Melen Barajı… 2016’da gün, tarih, saat verilerek açılacak denildi. Bugünkü bedeli o ihalenin en az 20 ya da 25 milyar lira. Daha kötüsü 2016’dan bu yana açılmayan Melen Barajı, her sene milyarlarca liralık elektrik üretiyor olacaktı. Bu kürsüden o dönemde grup başkanvekiliniz görüştüğünü söyledi, 2022’de açılacak dendi yine yok. Böyle giderse açılamayacak. Soruşturma mı açmak istiyorsunuz buradan duyuruyorum, ihbar ediyorum, hükümetin bütün yetkililerine ihbar ediyorum. Bana kreşle ilgili yazı yetiştireceğine Şehircilik Bakanını ihbar ediyorum. Kim yapmışsa o hatayı, müteahhit diyor ki bu yanlış, bunu yaptırmayın bana, yazı yazılıyor Kurum tarafından ‘yap’. Doğru diyor proje Kurum ve yapıyor. Müteahhit de suçsuz. Kim yapmış ise bu hatayı, soruşturma açın. Bedeli en az 40-50 milyar lira. İşin kötüsü İstanbul’un teminatı olacaktı. Bir milyar metreküp su tutan bir baraj İstanbul’un su ihtiyacını tek başına depolayacak, su mekanizmasına sahip olacaktı. Alın size ihbar, buna soruşturma açın. Bu yanlışı yapanlara dava açın, kimse siyasi bürokrat, bunları yapın. Biz yaptıysak bize de yapın. Ama bırakın Allahınızı severseniz. Adama yurt dışında anlatıyorum desem ki biri bana Stupid (aptal) dedi, ben de ona ‘stupid’ dedim adam gülecek bana.”
“Niye yargılanıyorsunuz? Birisi bana dedi ki idiot (ahmak, salak) de dedi, ‘daha anlamlı olabilir’ dedi. Duruma bakar mısınız Allah aşkına. Bunlardan trajikomik skeçler yapılıp millet güler bunlara 4-5 sene sonra. Milletin yüzünü güldüreceğiz kardeşim, bu saçma sapan davalarınızla değil ama… Görevinizi yapmak mı istiyorsunuz? Ben size bir şey söyleyeyim mi Prof. Dr. Ahmet Özer’in serbest kalması konusunda açıklama yapmanızı isterim. Grup başkanvekiline geç kalmış teşekkürü ileteyim. Yargı eliyle insanların görevlerinden alınmasına karşıyız diye burada konuşma yaptı AK Parti Grup Başkanvekiline teşekkür ederiz. Doğru. 11 siyasi parti, bu kayyım meselesine ne kadar vicdansız olduğuna, ne kadar anlamsız olduğuna ortak imza attı kanun tasarısı verdi TBMM’ne. Genel başkanlarını bire bir gezdim. Ben hala MHP Genel Başkanı’ndan randevu talep ediyorum, verir vermez kendi takdiri. Milletin huzurunda söylüyorum. Ben bu memleket için yanına gitmeyeceğim kimse yok, misafir etmeyeceğim kimse yok. Şimdi sen 65 yaşında bir adamın evini basıyorsun, sabah 05.00’te alıyorsun, bu hanginizin başına gelse hoşuna gider. Eşinin yanından alıyorsun, hapse atıyorsun paldır küldür, planlıyorsun, sistemi kuruyorsun, kayyım atıyorsun iki tane başkan yardımcısı atıyorsun tesadüfe bak. İkisi de iki sene önce AK Parti’de siyaset yapmış belediye başkan yardımcısı. Ayıp, kör göze parmak sokmayın ayıp. Meclis seçsin. Yok. Niye? Niye? Sebep ne?”
Bu sırada AK Parti’li Meclis Üyesi Murat Kant’ın “çünkü teröristti” demesi üzerine İmamoğlu “Sen kimsin de terörist dedin adama, sen kimsin, hakimlik mi yapıyorsun? Bak sana bir şey söyleyeyim, onun için dayanamadın hakimi neden sürdürdüğümüzü anlatayım dedin. Onun için dayanamadın. Ayıp, ayıp! Bu millette terörist diye diye, seçim kazanacağınızı zannediyorsunuz, kazanamazsınız, geç o işleri. Bak gizli tanık var, gizli tanığın ifadesi ortada yok. Avukatlara bile verilmiyor” sözleriyle tepki gösterdi.
Konuşmasına devam eden İmamoğlu “Hukuk dışı uygulamalarla, ayıp, utanacaksınız. 65 yaşındaki adama söylediklerinden utanacaksın biliyor musun” dedi. Meclis üyesi Kant’ın “Ben söylemiyorum hakim söyledi” diye cevap vermesi üzerine, İmamoğlu “Sen söyledin, sen söyledin bırak hakimi. Hakimi sonra ekledin, bırak hakim konuşsun o zaman, sen konuşma” dedi.
İmamoğlu’nun konuşması ise CHP’li sıralar alkışlarla destek verdi. Konuşmasına devam eden İmamoğlu “Senin başına bir şey gelse, ben seni savunurum ama sen bunu yapamazsın. Niye biliyor musun, siyasi esaret bu, siyasi esaret, sen yapamazsın ben yaparım. Memnun musun bu ülkenin ‘Ahmak Davası’ndan memnun musun” diye sordu.