Program sunucusu tarafından okunan mektubunda İmamoğlu, Türkiye’nin “haksız kazanç ve çıkar şebekeleri tarafından yağmalandığını” belirterek, hükümeti hedef aldı. İmamoğlu, “86 milyonun haklarını, bu ülkenin menfaatlerini korumakla yükümlü iktidar, bu kirli sürecin tam merkezindedir” ifadelerini kullandı. Mektup, mitinge katılan İkizköylüler ve vatandaşlar tarafından büyük ilgiyle karşılandı.
Silivri Cezaevindeki hücresinden gönderdiği mektuba “Sevgili Akbelenliler; yurdunu, ülkesini canı gibi seven, vatan toprağına canı gibi sahip çıkan, benim temiz kalpli, cesur vatandaşlarım” diye başlayan İmamoğlu, “Verdiğiniz onurlu mücadele için, her birinize yürekten teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun” dedi.
İmamoğlu, iktidarın tutumuna ilişkin çarpıcı bir değerlendirmede bulundu: “Ülkemiz maalesef, adalet ve merhamet duygusunu yitirmiş, haksız kazanç ve çıkar şebekeleri tarafından yağmalanıyor. 86 milyonun haklarını, bu ülkenin menfaatlerini korumakla yükümlü iktidar, bu kirli sürecin tam merkezindedir. Vatan toprağının kıymetini bilmeyen, ülkeyi bir ganimet gibi gören bu anlayış, millete sırtını dönmüştür. Milletin ihtiyaçlarına sırtını dönmüştür, milletin iradesine sırtını dönmüştür.”
İmamoğlu, zeytinliklerin madenciliğe açılma girişimini eleştirirken Akbelen örneğini kullandı. “Milletin haklarını hiçe sayan bu iktidar, Akbelen’de de anayasayı ve hukuku çiğneyerek, baskıyla, zulümle sonuç almaya çalışıyor” diyen İmamoğlu, hiçbir vatanseverin ormanların talan edilmesine seyirci kalamayacağını belirtti.
İBB Başkanı, maden yatırımlarının önemini kabul etmekle birlikte, yanlış uygulamaların maliyetine dikkat çekti: “Maden yatırımları, ülkemiz için elbette çok önemlidir. Ancak riskleri doğru hesaplanmamış, geri dönüşü olmayan tahribatlar yaratan, vatandaşlarımızı ağır bir biçimde mağdur eden yatırımlar, yanlış ve tehlikeli yatırımlardır. Madencilik alanındaki yanlış yatırımların maliyetini, milletçe, kuşaklar boyu öderiz. Onun için, maden yatırımlarının uzun vadeli bir bakış açısıyla, yerel irade ve hassasiyetleri gözeterek, merkezi bir ekonomik ve sosyal plan çerçevesinde ele alınması şarttır.”
İmamoğlu, mektubunun sonunda, doğa katliamına neden olanlara yönelik sandık ve yargı uyarısını tekrarladı.
Mektupta yer alan önemli alıntılar şunlardır: “Kısa vadeli siyasi hesaplarını, birtakım küçük grupların çıkarlarını kamu yararının ve memleketin geleceğinin önüne koyanlar şunu çok iyi bilsinler ki; kimsenin yaptığının yanına kar kalmayacağı günler yakındır. 2018’den bu yana, 26 milyon metrekare vatan toprağının orman vasfını yitirmesine sebep olanlar, bunun bedelini sandıkta ve yargı önünde ödeyecekler. Zeytinliklerimizin, derelerimizin, yaylalarımızın yok olmasına sebep olanlar, bunun bedelini sandıkta ve yargı önünde ödeyecekler. Akbelen’de ve ülkenin dört bir yanında ormanlarımıza, zeytinliklerimize, derelerimize, yaylalarımıza, verimli ovalarımıza, su kaynaklarımıza sahip çıkanlar, vatan müdafaasındadırlar. Onlarla birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü başka vatanımız yok ve biz, bu vatanı canımızdan aziz biliyoruz. Sizlere, yürekli mücadeleniz için, bir kez daha ülkem adına teşekkür ediyorum. Hepinizi çok seviyorum. Kalın sağlıcakla. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”