İsrail cep telefonlarını da bomba gibi patlatabilir mi? Şoke eden gerçek ortaya çıktı

İsrail cep telefonlarını da bomba gibi patlatabilir mi? Şoke eden gerçek ortaya çıktı

Cep telefonlarında meydana gelen patlama vatandaşları korkuttu. Her an patlama endişesiyle duran vatandaşlara işin uzmanından cevap geldi. Peki, cebimizde bomba mı taşıyoruz? İşte cevabı…

İsrail’in Lübnan’da Hizbullah’a yönelik dijital müdahale ile çağrı cihazlarını patlatmasının ardından “Cebimizde bomba mı taşıyoruz?” sorusu gündeme oturdu. Cep telefonlarında kullanılan Batarya Yönetim Sistemi (BMS) teknolojisinin uzaktan müdahale edilebilir olduğu ve bu sayede bataryaların patlatılabileceği iddiaları yeniden tartışılmaya başladı.

İsrail’in çağrı cihazlarına yerleştirdiği PETN adlı patlayıcının sinyal yoluyla aşırı ısınma sağlayarak patlatıldığı öne sürüldü. Bu olayın ardından sosyal medyada birçok kullanıcı cep telefonlarının güvenliğini sorgularken, Armoya Yüksek Teknoloji CEO’su Tuncay Uludağ’ın 4 yıl önce attığı bir tweet yeniden gündeme geldi.

Uludağ, cep telefonlarındaki BMS sistemlerinin sabit kalması gerektiğini savunmuş ve uzaktan güncellenebilir batarya yönetim sistemlerinin büyük bir risk oluşturduğunu söylemişti. Uludağ’ın teorisi, “Cep telefonları BMS güncellenerek patlatılabilir mi?” sorusunu beraberinde getirdi. Ayrıca, 2020’de bu konuda önlem alınması gerektiğini belirten Uludağ, şimdi ise İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırısının cep telefonları ve elektrikli araçların bataryalarının uzaktan patlatılabileceği riskini gözler önüne serdiğini savundu.

Tuncay Uludağ, bataryalarda kullanılan Lityum-iyon pillerin patlama riskine dikkat çekerken, BMS sistemlerinin uzaktan güncellenmesinin tehlikeli olduğunu belirtti. Bu sistemlerin aşırı yüklenme durumunda bataryaların patlatılmasına yol açabileceğini ve bunun bir savaş durumunda kullanılabilecek bir silah olarak değerlendirilebileceğini öne sürdü.

Uzmanlar, bataryaların yazılım hataları veya kötü niyetli müdahaleler ile ciddi güvenlik riskleri oluşturabileceğini belirtiyor. Ancak şu an için geniş çaplı bir güvenlik sorunu olarak görülmese de, Uludağ’ın belirttiği gibi bu teknolojilerin doğru yönetilmemesi halinde büyük tehditler doğurabileceği vurgulanıyor.

Exit mobile version