Kadınların avukatları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sundukları dilekçede, tutuklu müvekkillerinin, Silivri Cezaevi’nde “vücut üst bölgesindeki aramadan sonra müvekkillerin alt iç çamaşırlarını dizlerine kadar indirmeleri ve yere çökerek öksürmeleri istendiğini” belirtti. “Müvekkillerden bazılarına 6-7 kez öksürmeleri söylenmiş, işbu durum çıplak arama sürecinin daha da uzamasına sebep olmuştur” denildi.
Tutuklu kadınlar, cezaevine alındıktan sonra, çıplak arama uygulamasına maruz kaldıklarını ve uygulamanın sonrasında çeşitli kötü muameleler gördüklerini belirtmişlerdir. Avukatları, başvurdukları dilekçede, “çıplak arama ve kötü muamele” suçlaması ile kadınların kişisel mahremiyetlerinin ihlal edilerek zorla öksürmelerinin ve kıyafetlerinin kesilmesinin insan haklarına aykırı olduğunu vurgulamıştır.
Avukatlar, “vücut üst bölgesindeki aramadan sonra” yaşanan süreci ve bunun devamında yapılan diğer uygulamaları ele almışlardır. Yapılan aramanın ardından, tutukluların alt iç çamaşırlarını indirmeleri istenmiş ve bazı kadınlara birden fazla kez öksürmeleri söylenmiştir. Bu süreç, çıplak aramanın uzamasına yol açmıştır.
Tutukluların, cezaevinde giysilerinin kontrol edilmesinin ardından başörtülerinin, şallarının ve feracelerinin “uzun olduğu” gerekçesiyle kesildiği belirtilmiştir. Şikayetlerde ayrıca, çıplak arama uygulamasının ardından başörtülerinin, şallarının ve feracelerinin “uzun olduğu gerekçesiyle kesildiği” ifade edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, protesto eylemi sırasında tutuklanan kadınların maruz kaldığı iddia edilen kötü muamele ile ilgili olarak soruşturma başlatmış ve şikayetlerin alınması amacıyla ilgili kadınları davet etmiştir. İlgili kadınlar, şikayetlerini başsavcılığa bildirerek, cezaevindeki kötü muameleye dair sorumluların cezalandırılmasını talep etmektedirler.