“MÜTEAHHİTİN İNSİYATİFİNE KALDIK, BİNALAR BURADA ÇÜRÜYOR”
Kendilerine çeşitli sebepler sunulduğunu söyleyen Taner Duman, “Yaklaşık dört yıldır ilerlenen inşaat bu. Çeşitli nedenler işte müteahhit kimin vefat etti? İşçi yok, para yok, müteahhit battı gibi sebepler bize aktarılan sebepler. Hiçbir şekilde muhatap bulamadığımız burada müteahhidin tamamen inisiyatifine kalmış bir bekleyiş var. Binalar olduğu yerde çürüyor. Malzemeler işte aşağıda camları gördünüz. Yolların halini gördünüz. Bunlar sonuçta devletin parasıyla bizlerin parasıyla yapılan şeyler oldukları yerde çürüyorlar. İşte görüyorsunuz hala balkon demirleri olmayan daireler var. Girişleri olmayanlar var. Daha doğal gaz projeleri belli değil. Trafoda sorun olduğu söyleniyor. Bu şekilde mağduriyetlerin olduğu bir yer sesimizi duyan kimse yok ve duyacak gibi de görünmüyorlar. Seçim de geçti. Seçim öncesi çok sözler verildi. Seçim öncesi vereceğiz, Şeker Bayramı öncesi vereceğiz, Ramazan Bayramı sonrası vereceğiz. Şimdi Kurban sonrasına kaldı. Ama işte Kurban Bayramı sonrası teslim edilecek dediğimiz projede maalesef çalışan bir tane işimiz yok” diye konuştu.
“BAKAN ÖZHASEKİ’Yİ BURADA HİÇ GÖRMEDİK”
AKP’li siyasileri de eleştiren Duman, şunları söyledi:
“Hamza Bey deprem süresince İzmir milletvekiliydi. Biz Hamza Dağ ile çok toplantıya da katıldık. Bize hiçbir İzmirli ‘depremzedeyi mağdur etmeyeceğiz merak etmeyin’ dediler. O zaman Çevre Şehircilik Bakanı da Murat Kurum’du. Zaten Murat Kurum hadi yine iyi kötü gelip gidiyordu. Ama Mehmet Özalseki’yi hiç görmedik zaten. Hani gelip şurada, ya arkadaşlar, burada bize ait daireler varmış. Niye burası tamamlanmıyor sorusunu gelip daha sormadı burada. Hamza Bey de seçim zamanı, bütün meyhaneleri gezdi ama depremzedelerin bir tanesinin yanına gelmedi. ‘Ne yaptınız? Mağdur oldunuz mu? Daireleri aldınız mı’ diye bizi ziyaret etmedi. Aynı şekilde Konak Belediye Başkan aday Ceyda Hanım da İzmir milletvekiliydi. Bu sürecin içindeydi. Necip Nasır da bu sürecin içindeydi. İşte buradan da onlara seslenelim. Bakın İzmir depremzereleri hala evlerini alamadılar. Şimdi Hatay’da biz bu kadar daire yapacağız diyorlar ya, İzmir depremi, Hatay depreminin onda biri belki de yüzde biri bir deprem. Dördüncü yıl sonunda tamamlanan konut sayısı 3 bin aşağıdakilerle 4 bin 500 diyelim. Ve hala bazı evlerde ciddi tesisat sorunları var. Bazılarının çatıları akıyor. Hadi bu sorunları da geçtik. İnsanlar artık kendi bütçelerini yaptırıyorlar. Ama evinin anahtarını hala eline alamamış 125 kişi var. Bence bu devletin bir ayıbıdır. Ben buradan Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum çünkü bu sorunu ondan başka çözecek şu an için bir pozisyonda kimse yok. Kimse sorumluluk almıyor. Burada kendisini temsil eden, partisini temsil eden il yönetimi, il başkanı, milletvekilleri depremzedelerle ilgili hiçbir girişim yapmıyorlar. Deprem oldu unutuldu gitti. Bir daha deprem olursa bizi hatırlayacaklar. Ama şunu bilsinler ki hani burada İzmir’in neden kazanamıyoruz? Neden oy kaybediyoruz? Cumhurbaşkanı bence gelip şu manzarayı bile gördüğünde bizi çok daha iyi anlayacaktır. Çünkü hakikaten buradaki insanlar çok mağdur durumda. Emin olun şuna özel sektörden bir müteahhit yapsa yıllarca yargılanır. Ama bu kadar devletin kontrolünde, bu kadar insanların mağdur edilmesini biz hayretle ve şaşkınlıkla izliyoruz açıkçası”
Kaynak: ANKA