Moriwaki, depreme karşı topyekun hazırlık yapılmasının önemine vurgu yaptı. “Kaç binanın yıkılacağını analiz ederek, ona göre önlem alabiliriz. Eğer dikkat edersek, depremde yüzde 70 oranında önlem alabiliriz. Bu çok büyük bir rakam. O zaman depreme karşı önlem için neden şimdiden başlamıyoruz?” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin farklı bölgelerindeki deprem risklerine değinen Moriwaki, özellikle Marmara Bölgesi’ne dikkat çekti. “Depremin ne zaman ve nerede olacağını tahmin etmek zor. Eskiden Konya, Karaman, Niğde bölgelerinde deprem olmadığı söyleniyordu, ama artık her yerde deprem oluyor” dedi. Ege Bölgesi’nde çok büyük depremler olmasa da sık sık depremler yaşanabileceğini belirtti.
Moriwaki, Adana ve Kıbrıs bölgelerinin komple deprem bölgesinde yer aldığını belirterek, Bingöl, Karlıova, Muş ve Bitlis’in de ikinci derecede tehlikeli bölgeler arasında olduğunu söyledi. “Bazen domino taşı geriye dönüyor” diyen Moriwaki, bu bölgelerde de deprem riski olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin 81 ilinin 71’ini gezdiğini ve seminerler verdiğini söyleyen Moriwaki, “Türkiye’deki iller kıpkırmızı oluyor. Ancak Iğdır 2. tehlikeli bölgededir. Eski tarihlere bakarsak 7 büyüklüğünde büyük deprem yok. Fay hattı olduğu için hiç deprem olmaz diye bir şey söyleyemeyiz. İzmir veya İstanbul’daki kadar korkmaya gerek yok” dedi.
Maraş’ta meydana gelen depremin, Hiroşima’daki atom bombasından 17 kat daha büyük olduğunu belirten Moriwaki, “Bazen depremler büyüklük olarak 1 gözüküyorsa, güç olarak 32 kata eşit oluyor. Bingöl’de kaç defa deprem meydana geldi. Bazen soruyorlar hocam orada bir rahatlama oldu mu? Hayır diyorum. Bu depremler bin kattan sadece bir katı kırdı. Orada bekleyen 999 tane daha enerji var” ifadelerini kullandı.