Trabzon’da düzenlenen “Trabzon İklim Buluşmaları” sempozyumunda konuşan Kurdoğlu, Karadeniz’in sıcaklık rekorunu kırmasının iklim değişikliğinin somut bir sonucu olduğunu vurguladı. Bu durumun, insanlık ve ekosistem üzerindeki yıkıcı etkilerinin her geçen gün daha belirgin hale geldiğini ifade eden Kurdoğlu, “Karadeniz’deki su sıcaklığındaki artış, iklim değişikliğinin ciddiyetini gözler önüne seriyor” dedi.
Kurdoğlu, iklim değişikliğinin ekosistemler ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki tehditlerine de değindi. Son 50 yılda yaban hayatında %73, tatlı su popülasyonlarında ise %85 azalma yaşandığını belirten uzman, Türkiye’nin %80 oranında su kıtlığı riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Ayrıca, Karadeniz Bölgesi’nde yağış miktarlarının artmasının öngörüldüğünü ve bu durumun sel, heyelan gibi doğal afetlerin daha sık yaşanmasına yol açabileceğini ifade etti.
Kurdoğlu, iklim değişikliğiyle mücadelenin hayati önem taşıdığını ve karbon emisyonlarının azaltılması gerektiğini vurguladı. “Eğer bu sorunu çözemezsek, doğal kaynakların sürdürülebilirliği tehlikeye girecek” diyen Kurdoğlu, iklim değişikliği karşısında atılacak adımların hayati öneme sahip olduğunu belirtti.
Karadeniz’deki bu sıcaklık artışı, sadece bölge için değil, tüm dünya için bir alarm niteliği taşıyor. Uzmanlar, toplumun bu konuda bilinçlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Doğal afetlere hazırlıklı olunması, iklim değişikliğiyle mücadelenin ilk adımı olarak öne çıkıyor.