Kındaç, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 ay sonra soruşturmayı tamamladı. Kındaç, “Olay günü evimizin mutfağında eşimle konuşmak istedim. Bana bir adım at, ailemizin şu anki durumunu düzeltelim dedim. Eşime onu sevdiğimi ve aşık olduğumu söyledim. Eşim de bana ’Bunaltma beni’ diye yanıt verdi ve barışma teklifimi kabul etmedi. Ne kadar süre geçti; bilmiyorum. Kendime geldiğimde eşim yerde yatar vaziyetteydi. Herhangi bir kan falan görmedim. Montumu giydim, kediyi de alıp, evden çıktım. Eşimin cep telefonunu da yanıma almıştım. Telefonla, telefon kılıfı arasında eşimin adına olan banka kartı ile nüfus cüzdanının olduğunu fark ettim. Evden çıktıktan sonra ATM’ye giderek eşimin kartından 500 TL para çektim. Telefonunu da paraya ihtiyacım olduğu için 2 bin 300 liraya sattım. Pişmanım” diyerek savunma yaptı.
Hayatını kaybeden Seher Kındaç’ın iddianamedeki otopsi raporunda ise, merdane ile başına vurulduktan sonra iple boğularak öldürüldüğü, çenesinde ve boğaz kısmında kanamalı kırıklar olduğu belirtildi. Tutuklu sanığın suçunu itiraf ettiği belirtilen iddianamede, ’Eşe karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi talep edilen Kındaç’ın, ayrıca öldürdüğü eşinin kredi kartından para çektiği, cep telefonu sattığı gerekçesiyle de ’Nitelikli yağma’ ve ’Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama’ suçlarından da 15 yıla kadar hapsi istendi.
Kaynak: İHA