21 Aralık’ın, Türk toplumu tarafından Kuzey Makedonya’da Türkçe Eğitim Bayramı olarak kutlanmasının ve bu günün resmi bir gün olarak ilan edilmesinin her türlü takdirin üzerinde olduğunu belirten Kurtulmuş, Türk vatandaşların Türkçe Eğitim Bayramı’nı kutladı; bu bayramın, Kuzey Makedonya topraklarında kıyamete kadar sürmesi temennisinde bulundu.
Numan Kurtulmuş, dilin önemine işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkçe, bir dil olmanın çok üstünde bir özelliğe sahiptir. Yunus Emre’den, Karacaoğlan’dan, Hacı Bektaş-ı Veli’den, Hacı Bayram-ı Veli’den itibaren asırlar boyunca birikmiş olan kültürün bugünkü ifadesi, anlatımıdır. Orta Asya’dan itibaren gelen bu kültürel birikimimiz, Ahmed Yesevi’nin anlatımıyla asırlar boyunca Anadolu coğrafyasını ve Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar uzanan bu geniş coğrafyada çok büyük toplulukları etkisi altına almıştır. Esasında gönülden konuşabilmeyi başardığımız oranda insanlık değerimizi de artırabiliyoruz. İnsanoğlu, ne kadar çok gönülden konuşur ne kadar çok gönlüyle dilini yönlendirebilirse dünyada barışın, insanlar arasında hoşgörünün daha fazla etkili olacağına inanıyoruz. Onun için bu Türkçe Bayramı’nı sadece bir dil bayramı olarak değil, aynı zamanda bir gönül bayramı, bir kültür bayramı, bir medeniyet bayramı ve bir büyük medeni birikim bayramı olarak ele almanın son derece faydalı olacağı kanaatindeyim.”
Bugünün dünyasında, insanların barış içinde yaşamaya ihtiyaç duyduğu bir ortamda, gönülden konuşabilme beceresine sahip olan insanlara ve medeniyetlere ihtiyaç bulunduğunu belirten Kurtulmuş, “6 asır boyunca, yani Balkan coğrafyasında gönülden konuşma beceresini kazanmış olan bir milletin çocukları olarak etkili olduk. Bu coğrafyada bütün farklı milletlerin, farklı dinlerin, farklı mezheplerin, farklı etnik yapıların bir arada olduğu ve her birisinin ‘komşu kapıcık’larla birbirine bağlı olduğu bir büyük medeniyet birikimine sahip olduk.” diye konuştu.
Kurtulmuş, “Komşu kapıcıklarıyla birlikte barış içinde yaşayabilen bir insanlık atmosferini yeniden kurmamız, yeniden sadece bu coğrafyada değil, bütün dünyada hakim kılmamız herhalde insanlık adına yapılacak en önemli işlerden birisidir.” dedi.
Kuzey Makedonya yönetiminin Türk toplumuna sağladığı birlikte barış içinde yaşama imkanlarını da her türlü takdirin üstünde gördüklerini belirten Kurtulmuş, “Türkçe, bir zenginliktir. Türkçe, bir dil olarak zenginliktir ama bir kültür olarak, bir gönül olarak ve bir bağ olarak da zenginliktir. Bu zenginliğin, Kuzey Makedonya Türk toplumu tarafından kuvvetlendirilerek sürdürülmesi, sonraki nesillere aktarılması ise hepimizin ortak sorumluluğundadır.” değerlendirmelerinde bulundu.
Meclis Başkanı Kurtulmuş, bu çabalara destek veren MATÜSİTEB başta olmak üzere TİKA’ya, Yunus Emre Enstitüsüne, Maarif Vakfına, Balkan Üniversitesine ve Türkiye adına faaliyet gösteren bütün kurumlara teşekkür etti.
Bugünkü resmi görüşmelerinde, Türkiye adına faaliyet gösteren bütün kurumların faaliyetlerinin Kuzey Makedonya’nın Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Meclis Başkanı tarafından fevkalade büyük takdirle karşılandığını ve işlerinin kolaylaştırıldığını gördüğünü dile getiren Kurtulmuş, “Kültürel diplomasi kurumlarımızın buradaki varlıkları, aslında iki ülkeyi de birbirine yakınlaştıran en önemli köprülerden birisidir. Makedonya’da var olan Türk toplumu, aynı zamanda Türkiye’de var olan Kuzey Makedonya kökenli vatandaşlarımız o köprüyü çok sağlam bir şekilde günler ve yıllar içerisinde kurmuşlardır. Şimdi bu köprüyü, kültürel diplomasi kurumlarımız vasıtasıyla daha fazla sağlamlaştıracak ve ileriye taşıyacağız.” ifadelerini kullandı.