Ancak aradan geçen iki yıla rağmen Marmara Denizi’nde istenilen düzeyde bir iyileşme sağlanamadı. Hatta yetkililer, müsilaj felaketinin tekrar yaşanma riskinin hala yüksek olduğunu ifade ediyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği eski Bakanı Mehmet Özhaseki de 27 Haziran’da yapılan Marmara Deniz Eylem Planı Koordinasyon Kurulu 4. Toplantısı’nda “Eğer eylem planımız doğru ve kararlı bir şekilde uygulanmazsa, müsilaj gibi ekolojik bir felaket kapıda bekliyor” ifadelerini kullandı.
GazeteDuvar’dan Pelin Akdemir’in haberine göre, Marmara Yaşasın Grubu’ndan Levent Büyükbozkırlı, kamuya açıklanan verilerin yetersiz olduğunu belirterek, 2021 yılından itibaren Marmara Denizi üzerine topladıkları verileri paylaştı.
22 maddeden oluşan eylem planının 14 maddesi kirlilik yükünün azaltılması ile ilgiliydi. Şu anda Marmara Denizi’nin kirliliği ne durumda?
Kirliliğin ardında yatan yapısal nedenler kabul edilmediği ve bunları gidermeye yönelik adımlar atılmadığı için Marmara denizinde kirliliğin her geçen gün arttığını söyleyebiliriz. Bunun en belirgin göstergesi, Marmara’da son 50 yıl içinde çok ciddi bir oksijen kaybının olması. Canlıların yaşayabilmesi için oksijen seviyesinin 1 litrede en az 5 miligram olması lazım. 1970 yılında yüzeyin yarım metre altında suda çözünmüş oksijen miktarı 1 litrede 8.4 miligram, 10 metre altında 8.3 miligram, 50 metre altında ise 5.3 miligram. Yani 1970 yılında, deniz yüzeyinden 50 metre derinliğe indiğinizde biyolojik yaşam için gerekli oksijen bulunabiliyor. 2018 yılında ise deniz yüzeyinin yarım metre altında çözünmüş oksijen miktarı 4.9 miligram. 10 metre derinlikte 2.5 miligrama, 50 metre derinlikte ise 0.9 miligrama düşüyor. Artık deniz yüzeyinden yarım metre aşağıya indiğinizde çoğu deniz canlısının yaşayabilmesi için gerekli olan oksijen mevcut değil.
Oksijen kaybının yanında bir de Marmara’nın aşırı ısındığı söyleniyor. Sıcaklık artışı, iklim krizine bağlı olarak mı gerçekleşiyor?
Akdeniz havzasındaki diğer denizlerin ortalama sıcaklık artışları yaklaşık 1 derece civarında iken, aynı dönemde Marmara Denizi’ndeki sıcaklıkta 2,5 derecelik artış yaşanıyor. Marmara Denizi evsel atık sular, ağır metalleri de kapsayan endüstriyel atık sular, derelerle denize taşınan tarımsal gübreler, gemi balast sularıyla denize taşınan kirleticiler, tersanelerden salınan atık sularla artık o kadar kirlendi ki denize yapılan deşarjlara bağlı olarak oluşan aşırı miktardaki askıda katı madde, suyun ışık geçirgenliğini azaltıyor ve suda bulanıklığa neden oluyor. Sudaki bulanıklık güneş ışınlarının geri yansımasını engelliyor. Marmara’nın etrafındaki denizlerden 1,5 derece daha fazla ısınmasını iklim kriziyle değil, deniz suyu içinde biriken askıda katı maddeyle açıklayabiliriz. Özetle bunun nedeni denizin aşırı kirli olmasıdır.
Marmara Yaşasın Grubu, denizdeki kirliliğe dikkat çekmek için pek çok eylem yaptı.
Marmara Denizi’nin kirlenmesine sebep olan birçok unsur var fakat en çok kirleten sebep nedir?