Marmara Denizi’nin yüzeyi adeta kırmızıya büründü. Peki bunun nedeni ne? Bilim insanları, deniz yüzeyindeki renk değişiminin, İngilizce “red tide” diye anılan, Türkçe’ye “kızıl gelgit” ya da “kırmızı gelgit” olarak çevrilebilen doğa olayı olduğu görüşünde. Kızıl gelgit en dar tanımıyla “zararlı alg (bitki benzeri mikro organizmalar) çoğalması” anlamına geliyor. Bu artışta deniz ekosistemindeki onlarca faktör etkili. Bu faktörler içinde de kabaca, su sıcaklığındaki artış, deniz şartlarındaki durağanlık ve kirlilik ön plana çıkıyor.
Bandırma Narlı sahilinde aşırı çoğalarak denizi turuncu renge boyayan fitoplanktonlara deniz anaları da eşlik ediyor. Karasal atıklar, biyolojik çeşitliliğin azalmasıyla baskın hale gelen bu fırsatçı deniz canlılarına besin taşıyor.
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar’a göre kızıl gelgitin nedeni, çevre koşullarına bağlı olarak, fitoplankton adı verilen algların aşırı artması. Gözle görülemeyecek kadar küçük bu organizmaların sayısı mililitre suda milyonlara ulaşabiliyor ve ortamı adeta istila ediyor.
Gerek doğal yapısı ve gerek maruz kaldığı muamele nedeniyle Marmara’nın bu tür ekolojik sorunlara açık olduğunu ifade eden deniz biyolojisi uzmanı İşinibilir Okyar, fitoplanktonların çoğalma sürecini şöyle anlatıyor:
“İzmit Körfezi’nin çevresinde çok yoğun bir sanayi ve nüfus var. Körfez olması nedeniyle de kendini temizleme kapasitesi çok sınırlı. Bandırma da benzer bir yapılaşmaya sahip. Buna karşılık Marmara’da her belediyenin ileri biyolojik arıtma tesisi yok. Atıklar, ne yazık ki sadece ön arıtma yaparak denize veriliyor. Deniz adeta kanalizasyon gibi kullanılıyor.”