Doğan, bugünkü yazısında şu değerlendirmeleri yaptı:
“Türkiye’de, mesai saatleri Avrupa’ya göre daha uzun. Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama haftalık çalışma süresi 36.4 saatlerde ve 35 saatlik çalışma süresine doğru da gidiyor. ABD’de ise 35-40 saat arasında değişiyor. Benzer şekilde Almanya’da da 35-40 saat arasında değişiyor, İngiltere’de ise 37.5 saat. Bizde de sendikalar her platformda ve toplu iş sözleşmelerinde 35 saati gündeme getiriyor. Aslında bu talepleri daha az çalışmak için değil de daha çok fazla mesai ücreti ödenmesi amacıyla atılan adımlar olarak da yorumlayabiliriz.
Şimdi gelelim işin gerçeğine… Uzaktan ya da esnek çalışma gibi konuları mesai saati dışında tutuyorum; çünkü bugün birçok şirket bu uygulamaları zaten yapıyor. Kamu da buna hazırlanıyor. İş, mesai saatinin kısalmasına gelince; bu, beraberinde günlük ücret kavramını da gündeme getirecektir; özellikle de imalat ve hizmet sektörlerinde. Bu da işverenin kabul edeceği bir şey değildir.
Şunu net bir şekilde söyleyeyim, kamunun gündeminde yine kamuda esnek çalışma, uzaktan çalışma konusunda formül arayışları var ama özel sektörde, mesai saatlerinin azaltılması yönünde bir çalışma yok. Daha doğrusu, özel sektörün çalışma saatleri kamunun gündeminde olan bir konu değil. Buradan yola çıkarak, okuyucuların, ‘mesai saati kısalıyor mu?’ sorusunun cevabı; ‘Hayır, kısalmıyor.’”