Metin Lokumcu davasında gerekçeli karar: Yüksek sesli horon oynayanların tavrı

Metin Lokumcu davasında gerekçeli karar: Yüksek sesli horon oynayanların tavrı

Gazete Duvar’da yer alan habere göre, gerekçeli kararda Metin Lokumcu, yoğun gazdan değil, olayların stresi ve sarf ettiği efor sonucu hastalığının aktif hale gelmesiyle hayatını kaybetti. Ancak Türk Tabipleri Birliği’nin bu konuda hazırladığı rapor farklı. Mahkeme ayrıca kararında, olayların şiddetinin artmasını yüksek sesle horon oynayan ‘bir grubun’ tavrına bağladı.

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011 yılında seçim kampanyası için gittiği Artvin’in Hopa ilçesindeki protesto eylemlerinde emekli öğretmen Metin Lokumcu hayatını kaybetti. Yıllarca süren davada geçtiğimiz haftalarda Trabzon 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi 13 kişi hakkında beraat kararı verdi. Kararın gerekçesi de açıklandı. Polislerin beraatiyle ilgili gerekçeli karara yansıyan ifadelerde, Erdoğan’ı protesto etmek isteyen 300 kişilik gruba arbede sonrası izin verildiği belirtildi. Ancak grubun dağılmaması üzerine olayların ‘kademeli’ olarak şiddetlendiği ifade edildi.

Basın açıklamasından sonra olayların şiddetlenmesi ise mahkemenin gerekçeli kararına şöyle yansıdı: “Yüksek sesli müzik eşliğinde horon oynamaya başlayan birtakım göstericilerin tavrı dikkate alındığında kolluk güçlerinin de verilen emir doğrultusunda güvenliği sağlamak amacıyla kademeli olarak güç kullandığı, dosya kapsamına bakıldığında somut olayın şartları ve eylem yapan grubun verdiği tepkilerin yoğunluğu değerlendirildiğinde kullanılan gücün orantılı ve mutlak zorunlu olduğu…”

Gerekçeli karar hazırlanırken, mevzuatlara atıf yapılarak, “Kamu görevlisinin görevin gerektirdiği ölçüde kullanacağı kuvvet nedeni ile bir kişi yaralanmış olsa dahi eylemi hukuka uygun sayılacağı için suç teşkil etmeyecektir” denildi.

Kullanılan biber gazı sonrasında hastaneye kaldırılan Metin Lokumcu vefat ettikten sonra olayların vahimleştiğinin belirtildiği kararda, adli tıp raporuna atıfla, Lokumcu’nun ölümünde biber gazının etkili olmadığı savunuldu: “İstanbul Adli Tıp Kurumu kişinin ölümünün kendisinde mevcut hastalığın aktif hale geçmesi sonucu meydana geldiğini, Adli Tıp Genel Kurulu da kişinin kendisinde kronik kalp ve damar hastalığı olduğunu belirtmekte, kişinin ölümünün kendisinde mevcut hastalığın olayın efor ve stresiyle aktif hale geçmesi sonucu meydana geldiğini belirtmektedir.”

Ancak bu durum Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi’ne göre farklı. Tabipler Birliği tarafından Metin Lokumcu’nun ölümüne neden olacak düzeyde kalp hastalığının ya da KOAH düzeyinde bir akciğer hastalığının olmadığı belirtildi. Raporda, Lokumcu’nun ölümünde gaz nedeniyle gelişen akciğer ödemi arasında nedensellik ilişkisi olduğu belirtilmişti.

Exit mobile version