Yeneroğlu, yargılamanın gerçeklerden kopuk bir iddianameyle yürütüldüğünü belirterek, “Cinayetin arkasındaki sebepler ortaya çıkarılmalı, azmettiriciler tespit edilip yargılanmalı ve hukuk devleti gereği cezalandırılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Mustafa Yeneroğlu, soruşturma sürecinde delillerin karartıldığını ve görevli savcıların değiştirildiğini belirtti. Yeneroğlu, “Olaya ilişkin deliller toplanırken iktidar ortağının üst düzey yöneticilerine dokunan kısımlar törpülendi. Görevli savcılar değiştirilerek soruşturma yönlendirildi. Ahmet Yiğit Yıldırım’ın da aralarında olduğu 17 kişinin dosyası ayrıldı, diğer 22 kişi hakkında iddianame yazılması yerel seçimlerden sonraya bırakıldı.” dedi.
“İddianame, cinayeti aydınlatmak yerine üstünü örtmek amacıyla yazılmıştır. Suçta kullanılan aracın sahibi ve bağlantıları üzerine gidilmemiştir. Cinayetin sebebi araştırılmamış, siyasi bağlantılar görmezden gelinmiştir.” diyen Yeneroğlu, iddianamenin eksikliklerine dikkat çekti.
Sinan Ateş suikastının belli bir plan dahilinde işlendiğini belirten Yeneroğlu, “Bu cinayet, planlı bir şekilde işlenmiş bir siyasi cinayettir. Failler plan dahilinde tespit edilip korunmuştur. Siyasi bağlantılar görmezden gelinmiştir.” ifadelerini kullandı.
Yeneroğlu, cinayetin organize bir şekilde işlendiğini, ancak iddianamede bu bağlantıların araştırılmadığını belirterek, “Cinayet, fiziki takipler ve telefon görüşmeleriyle planlanmıştır. Tüm şüpheliler açısından ciddi bir suç örgütü söz konusudur. Ancak iddianamede bu bağlantılar göz ardı edilmiştir.” dedi.