Edinilen bilgilere göre, Narin Güran’ın kaybolduktan sonraki süreçte onlarca sahte ihbar yapıldı. “Ceset burada” şeklinde yapılan bu aramalar, arama ekiplerini yanıltarak süreci uzattı. Ayrıca, farklı tarihlerde Tavşantepe mahallesinin değişik yerlerine bırakılan çocuk terlikleriyle de aramalar kasıtlı olarak sekteye uğratılmaya çalışıldı.
TRTHaber’in haberine göre aramalar, göçebelerin konakladığı yer yoğunlaştı. “Suçluyu kayırma” ve “Suç delillerini yok etmekten” tutuklu Narin’in kuzeni Muhammed Kaya da terlik bulduğunu söyleyenler arasında.
Muhammed Kaya, “Ben yolda araba ile yeğenlerime süt almak için seyir halindeyken Çarıklı yolunda terliği gördüm. Terliğin göçebelere ait olduğunu düşünerek bakmadım. Dönüşte terlik yine yolun ortasındayız. Terlik köyden 2,5 kilometre uzaktaydı. Ben terliği arabaya koydum. Köye geldiğimde bir kargaşa vardı, bu kargaşada terliği söylemeyi unuttum” dedi.
Narin’in ailesi bulunan terliğin kızlarına ait olmadığını söyledi. Aramaların 7 gününde bu kez başka bir çocuk terliği bulundu.
28 Ağustos’da Ertutmaz deresinde iş makinelerinin yardımıyla arama çalışmaları sürerken ortaya çıkan terlik teki de Narin’e ait değildi.
Sağa sola bırakılan terlikler Narin bulunmaması için kurulan bir tuzaktı. Narin kaybolduğu gün kursa gittiğinde ayağında kırmızı terlikleri vardı.
Çocuğun cansız bedenini dereye gizlediğini itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın ifadesine göre terlikler Salim Güran’ın arabasındaydı.
Bahtiyar, ifadesinde “Narin battaniyeye sarılı sağ ön koltukta olan cesedini Salim Güran’la birlikte aracımın arka koltuğuna paspasların üzerine bıraktık. Narin’in terliklerini sağ ön koltuğun paspaslarının üzerinden alarak aracımın içiğe koydum” dedi.