Görüntüler Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar’a ulaştırıldı. Prof. Dr. Satar, tarantulanın saldırgan bir yapıya sahip olmasına rağmen insanlara doğrudan zarar vermediğini, ancak alerjik reaksiyonlara karşı dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Bu tarantulaların boylarının 5 ile 7 santimetre arasında değiştiğini ifade eden Prof. Dr. Satar, tarantulaların doğadaki rolünün önemli olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Satar, tarantulaların dişilerinin ağ örmede yetenekli olduğunu belirterek, “Bunların erkekleri, çiftleşmek için belli zamanlarda dışarı çıkar. Dişileri çok iyi ağ örücüler, toprak altında yaşıyorlar ve çok görülmüyorlar. Dolayısıyla dışarıdayken kaydedilen bu görüntüdeki örümceğin büyük ihtimal ile erkek olması gerekiyor. Doğada çekilen tüm fotoğraflarda genellikle erkek tarantulalar var. Bu görüntüde de gördüğümüz tür, kendinden daha büyük canlılara bile saldırabilecek bir tür. Fakat çok zehirli bir tür değildir. Yani insanlara direkt bir zararları yoktur” dedi.
Bu türlerin korunması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ali Satar, “Bunlar aslında çok kıymetli türler, zarar verilmemesi lazım. Bunlar doğada dengeyi sağlıyorlar. Zararlı böceklerle, kurtçuklarla, kertenkele ve küçük farelerle besleniyorlar. Doğadaki her canlının mutlaka bir görevi vardır. Onlara dikkat etmemiz gerek. Videodaki görüntüde, örümcek ilk önce kendine yönelen tehdide karşı bir savunma örneği gösteriyor ve ön ekstremitelerini havaya kaldırarak, ona saldırarak canlıyı caydırmaya, korkutmaya çalışıyor. Böyle bir hareketi var. Bu örümceklerin kendinden büyük canlılara bile saldırdıkları görülmektedir. Yani saldırgan bir tür ama insanlara, doğadaki canlılara aslında çok büyük bir zararları yoktur. Dolayısıyla bunlara zarar vermememiz lazım. Bunların doğada bir görevi var, zararlı böcekleri ve kurtçukları yok ediyorlar. Bunlarla besleniyorlar dolayısıyla bize fayda sağlıyorlar” ifadelerini kullandı.