Kadın olarak üretimin içinde yer almaktan gurur duyduğunu söyleyen Kurt, AA muhabirine “İş yaşamında sürekli insanlarla ve çalışanlarla uğraşmak stresliydi. Bu durum bana yorucu gelmeye başlamıştı. Bir tarlamız vardı ve yanında akrabamızın lavanta tarlası bulunuyordu. Bu tarlaya gelen giden çok olduğu için biz de tarlamıza bir şey yapmak istedik. Annemin de desteğiyle çilek bahçesi yapmaya karar verdik. Çilekleri ektikten iki yıl sonra ürün almaya başladık.” diye konuştu.
Bahçesinde yılın 7 ayı çilek toplanabildiğini söyleyen Kurt, şunları aktardı:
“Çilek mayıs ayında olmaya başlıyor, kasım ayına kadar devam ediyor. Ürün sürekli kendini tekrarlıyor. İsteyen herkes bu tarihler arasında bahçemize gelip çilek bulabilirler. Yerimiz İstanbul yolu üzerinde olduğu için, tatilcilerin sıklıkla tercih ettiği bir kent olduğumuz için çok sayıda misafir ağırlıyoruz. Herkes burada sepetini alıp istediği kadar çilek toplayıp doğayla iç içe vakit geçiriyor.”
Çiftçiliğin tatlı bir yorgunluğu olduğunu da söyleyen Kurt, insanlardan aldığı güzel geri dönüşler sayesinde yorgunluğunun geçtiğini kaydetti.
Bahçeye çilek toplamak için gelen Ecem Yorulmaz da kadın elinin değdiği her şeyin güzelleştiğini dikkat çekerek, “Mesleğim öğretmenlik. Çok yoğun çalışıyoruz ve bu yorgunluğumuzu bu güzel çilek bahçesinde atıyoruz. Burada çilek toplayıp stresten uzaklaşıyoruz.” dedi.