Özel’den Erdoğan’a Yargıtay Başsavcılığı ataması tepkisi: Normalleşme anlayışına uygun değil

Özel’den Erdoğan’a Yargıtay Başsavcılığı ataması tepkisi: Normalleşme anlayışına uygun değil

Özel’i İYİ Parti Genel Başkan Yardımcılarından Şükrü Kuleyn, Selcan Hamşıoğlu ve Enver Yılmaz karşıladı. Karşılamanın ardından Özel, Dervişoğlu’nun makam odasına geçti.

Görüşme sonrası yapılan ortak açıklamada Dervişoğlu, “Duyarlılıklarımızı ve farklılıklarımızı muhafaza edeceğiz. Biz bir başlangıç değil birliktelik arayışındayız. Kendilerine nazik ziyaretleri için teşekkür ediyorum” dedi.

Dervişoğlu’nun açıklamaları şöyle:

Sözlerine Müsavat Dervişoğluna başarılar dileyerek başlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “İYİ Parti ve CHP’nin ilişkisi, İYİ Parti’nin kurulduğu günden bu güne kadar hep karşılıklı nezaket, iş birliği anlayışı içinde ilerledi. Bizim kişisel hukukumuz da hem eskilere hem de çok başarılı bir yaşanmışlık sürecine dayanmaktadır.” diye konuştu. Özel, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Seçim bölgelerinde yan yanayız, komşuyuz. Manisa’da partilerinin milletvekillerinin olmadığı dönemde Manisa’da partilerinin milletvekilinin olmadığı dönemde sayın başkanlar ilimizde müşterek programlar yaparak başlamıştık ortak siyasi çabalara. Sonra Meclis’te mevkidaş olarak, Grup Başkanvekili olarak buluştuk. Zaman içinde aramızda gelişen diyalog, karşılıklı samimiyet, birbirinin söylediğini, birbirinin gözünden anlayacak kadar iyi ileri bir zemine kadar taşındı. Ve birbirimizle hiçbir çelişki yaşamadığımız gibi pek çok zorluğu, pek çok sıkıntıyı, pek çok olası krizi birlikte yaşanmadan aşılmasına katkı sağlamış bir geçmişimiz var.

Sayın Dervişoğlu’yla birlikte iki genel başkan olarak yeniden yollarımızın kesişmiş olmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin de İYİ Parti’nin de üyeleri, seçmenleri birbirine uzak insanlar değiller. Atatürk’ü gönülden seven, Cumhuriyet’in kuruluş değerleriyle, çelişkisi olmayan, Cumhuriyet’in kurucu kadrolarına muhabbet besleyen seçmenlerimiz sahada zaten bizlerin birbirine en yakın ilişkileri kurabildiğimiz seçmenler.

31 Mart seçimi arkasından Türkiye siyasetinde memnuniyetle takip ettiğimiz ve içinde bulunduğumuz bir normalleşme süreci yaşanıyor. İYİ Parti’yle bir normalleşme sürecine ihtiyacımız yok. Çok istisnai süreçler hariç, zaten olması gereken süreci olması gerektiği gibi hep birlikte yaşadık. Bundan sonra da Meclis’te temsil edilen iki siyasi parti olarak, grubu bulunan iki siyasi parti olarak ilişkilerimizi en iyi düzeyde sürdüreceğiz. Hep bildiğimiz, söylediğimiz bir şey var. Biz 31 Mart seçimlerinin birinci partisiyiz. Ama son genel seçimlerde ana muhalefet partisiyiz. Ana muhalefet partisi olmanın sorumluluğuyla ve Meclis’e önem veren bir siyasi olarak birlikte ortak mutabakat metinlerinde ortak görüşlerde buluştuğumuz İYİ Parti’yle Meclis’in güçlendirilmesi konusundaki ortak düşüncemiz şöyle de bir karşılık bulmuş görünüyor. Bir dönem sadece bir genel başkanın milletvekili olduğu günlerin de yaşandığı ya da iki genel başkanın milletvekili olduğu günlerde, bugün Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerden Adalet ve Kalkınma Partisi dışında ve Saadet Partisi dışında tüm partilerin genel başkanları milletvekili.

Exit mobile version