Duvar’dan Can Bursalı’nın haberine göre, Razı’nın ailesinin avukatları el konulan silahlar ve mermi çekirdeklerinin fotoğraflarının dosyaya gönderilmesini talep etti. Talebin kabul edilmesinin ardından avukatların yaptıkları incelemede Razı’yı öldüren mermi çekirdeğinin el konulan 7 tabancanın ateşleyebildiği özellikte olmadığı belirlendi.
Soruşturma kapsamında el konulan iki tüfekten biri Kalaşnikof olarak bilinen uzun namlulu silah olurken, Kalaşnikoftan atılan mermi çekirdeklerinin de Razı’nın vücudundan çıkarılan kurşunla eşleşmedi. Avukatlar, bunun üzerine , Sig Sauer marka tüfeği incelemeye aldı ve yapılan tespitte Razı’yı öldüren merminin bu tüfekten çıktığı belirlendi.
Yapılan tespitin ardından avukatlar mahkemeye başvurarak, Adli Tıp Kurumu’nun inceleme yapmasını talep etti. Mahkemenin bu talebi kabul etmesine rağmen, Adli Tıp mukayese işleminde yeterli bir sisteme sahip olmadığı belirtildi. Dosya, Jandarma Kriminal Laboratuvarı’na gönderildi ve burada yapılan incelemede, Razı’yı öldüren merminin bir tüfekten ateşlendiği ortaya çıktı.
Ancak Jandarmanın raporunda da ölüme sebep olan mermi çekirdeğinin Sig Sauer marka tüfekle benzerlik teşkil etse de kesin bir sonuca varılamadığı vurgulandı. Razı’nın ailesinin avukatları ise olayda aynı nitelikte başka bir silah kullanılmaması nedeniyle, bu raporla birlikte kesin bir sonuca varılabileceğini savundu.
Razı, koronovirüs tedbirleri kapsamında uygulanan sokağa çıkma yasakları döneminde Ankara’da polis noktasından açılan ateş sonucu vurularak öldü. 25 Mayıs 2020’de yaşanan olay, Ankara Valiliği tarafından trafik kazası olarak duyuruldu ancak adli muayenede, Razı’nın başına isabet eden mermi çekirdeğiyle hayatını kaybettiği anlaşılmıştı.