Mustafa Demirel, eski eşyaların sadece geçmişi değil, aynı zamanda beraberinde anıları da taşıdığını vurguluyor. “Eski eşyaların tamirini yapıyorum. Hem nostaljik eşyaları yaşatmış oluyoruz hem de beraberinde gelen deneyimlerin bir sonraki nesillere aktarılmasını sağlıyoruz,” diyen Demirel, bu işin kendisi için bir tutku olduğunu ifade ediyor.
Antikacılığın bir zanaat değil, merak işi olduğuna dikkat çeken Demirel, gençlerin nostaljik eşyalara olan ilgisinin giderek azaldığını belirtiyor. Geçtiğimiz günlerde 12 yaşındaki bir çocuğun kendisinden daha fazla bilgiye sahip olduğunu ifade eden Demirel, “Aydınlıların nostaljiye ilgisi çok az. Böyle giderse kepenkleri kapatmak zorunda kalacağım,” şeklinde konuştu.
Demirel, cep telefonlarının hayatımıza girmesiyle geçmişe olan ilginin önemli ölçüde azaldığını dile getiriyor. Dükkanına genellikle annesi veya babası vefat eden çocuklar tarafından getirilen eşyaların önemli bir yer tuttuğunu belirtiyor. “Antikacılığın cazibesi giderek azalıyor. Geçmişte büyük bir ilgi vardı, ancak şimdi durum çok farklı,” diye ekliyor.
Mustafa Demirel, dükkanında mezat düzenlemediğini ancak çeşitli illerden mezat için gelenlerin bulunduğunu ifade ediyor. Antikacılığın geçmişte büyük bir cazibeye sahip olduğunu vurgulayan Demirel, nostaljik eşyaların ve anıların değerinin farkında olanlar için hâlâ önemli bir alan oluşturduğunu belirtiyor.