Prof. Dr. Kaboğlu: Erdoğan 360’ı bir şekilde bulur ve yeniden aday olur

Prof. Dr. Kaboğlu: Erdoğan 360’ı bir şekilde bulur ve yeniden aday olur

‘Yeni anayasa’ konusunun ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden adaylığı’ meselesini aştığını belirten Kabloğlu, “Adaylık konusunu zaten büyük ölçüde, 2023’te CHP’yi ve diğer partileri politik söylemleriyle hukuki söylemleri sonucu aştı. Tabii ki CHP de bunun en büyük kurbanı oldu. Çünkü hukuken üçüncü kez aday olamıyordu. Ona geçit verdi, siyaseten geçit verdi. Ve Erdoğan bu konuda 1-0 önde değil, belki 3-0 önde” diye konuştu.

Kaboğlu şunları söyledi:

Esas anayasa değişikliğinin yolu, CHP’nin önerdiği parlamenter rejime geçilsin, demokratik rejim önerisiydi. Şubat 2021’e kadar cevap hep “Hayır, bu iş bitti, anayasa sayfası kapandı, 2017’de kapattık bunu, artık sözde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni tahkim etme dönemidir” dediler. Ancak Şubat 2021’de “biz de sivil anayasa istiyoruz” dediler. Sonra CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu bir koz verdi başörtüsü konusunda ve orada ciddi bir atak yaptılar. Madde 24 ve 42 yani başörtüsü mutlak düzenleme, aile konusunda da arkaik düzenleme üzerine. Bu düzenlemeler komisyondan geçirilmiş, genel kurula getiriyorlardı ki deprem bu hesapları altüst etti. Meclis seçimi gündeme aldı ve seçime gidildi, o düzenlemeler kaldı. O nedenle yok 50 artı 1’miş, 40 artı 1’miş bunlar onlar için kolay şeyler. Şimdi iki düzlemde yürüyor bu şeyler.

Anayasal düzlemde 2017’de yaptıkları şey siyasal egemenliği ele geçirmekti. Ve siyasal egemenliği iki kişi ele geçirdi. Kimler olduğu belli. Adlarını zikretmeme gerek yok. Birincisi sarayda oturan, ikincisi de Ferdi Tayfur’u dinleyen zat.

Siyasal egemenliği ele geçirmek ne demek? Tek örnekle yetineceğim. Hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz. Bu egemenlik altıncı maddenin Son cümlesi: “Hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.” Şimdi, bakan atıyor. Bakanı görevden alıyor. Ondan sonra diyor ki, af talebinde bulundu, af talebi kabul edildi. Resmi gazetede yayımlanıyor. Bu tamamen bu maddeye aykırı. Fransa’da olsa bu, Almanya’da olsa şekil bakımından anayasaya aykırı iptal edilir. Böyle bir tasarruf mümkün değil. Ama o, “Ben devletin üstündeyim. Ben anayasanın üstündeyim. Ben kullanırım.”

Şimdi dolayısıyla ben buna siyasal egemenliğin gasbı diyorum. 2017 uygulamasında cumhurbaşkanı, parti genel başkanı olunca siyasal egemenliği kaybettik. Cumhurbaşkanı bunu tepe tepe kullanıyor. Şimdi sıra toplumsal egemenlikte. Toplumsal egemenlikte yani totalitarist toplumsal egemenlik ne demek? Teğmen diyor! Teğmen kılıçla konuşur, Ama Diyanet İşleri Başkanı kılıçla Ayasofya’ya çıkıyor, buna suspus, teğmen kılıç çatıyor, o zaman kıyamet kopuyor.

Sürekli bir siyasal kriz yaşıyoruz. Esenyurt, Mardin, Halfeti… Bütün bunlar bir siyasal kriz. Çünkü Anayasa dışı bunlar. Anayasa dışılık dar zinciri o kadar uzun ki… Eğer siyasal olmasaydı bu, hukuki olsaydı, o zaman o kişi suç işlemiş kişi olarak o anayasal kurallara göre alınırdı, yakalanırdı, yargılanmaya başlanırdı ama belediye mülki idare amirine teslim edilmezdi suç ve cezaların şahsiliği ilkesi gereği diğer meclis üyeleri tarafından yönetilirdi. O kadar siyasal ki, bunu tartışmaya gerek yok. Kayyum tümüyle Anayasa’ya aykırıdır. İşte siyasal dememin nedeni de budur. İşte oraya ya da buraya kayyum atanır mı tartışmasına girmemek lazım. Çünkü olanlar zaten vahimdir, vehameti gösteriyor, Anayasa’ya aykırıdır, olmamalıdır. Bu uygulama asla meşrulaştırılmamalıdır. Bu aykırılıklar sürekli teşhir edilerek, sürekli hukuk yolları zorlanarak meşrulaşmalarını engellemek için mücadele edilmeli.
AHMAK DAVASI ÇÖKMÜŞTÜR: Ekrem Bey’e dedim ki, “Nasıl olur, savcı, bir başsavcı istinaf mahkemesine sizin dosyanızın akıbetini nasıl sorar?’ Bu dosya burada çökmüştür. Bir savcı, bölge mahkemesinden dosyayı soramaz. Adil yargılanma hakkı iflas etmiştir. Bunu çıkıp, en yüksek perdeden, asla kanıksamayız bu davayı. Ama her akşam İmamoğlu’na siyasi yasak gelecek mi. Gelmeyecek olsa da adamlara zorla getirtecekler. Her akşam bunu nasıl tartışırsın? Böyle bir şey olamaz demen lazım ama aksine meşrulaştırıyorsun. Ama öyle bir toplumuz ki, bir yandan Cumhurbaşkanlığı adaylarını tartışıyorlar, Mansur Yavaş mı olacak? Aptalca bir tartışma. Üç yıl önceden, dört yıl önceden bunu konuşmak niye? Ne yapıyorsun? Karşı tarafı konsolide ediyorsun, sen zayıflıyorsun, zayıflıyorsun.

Exit mobile version